Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ve Libya ortasında hidrokarbon alanında mutabakat muhtırası imzalandığını açıkladı. Güç Bakanı Fatih Dönmez, Libya ile güç iş birliğini geliştirecek mutabakat zaptını Libya İktisat ve Ticaret Bakanı Mohamed Ali Haweg ile birlikte imzaladı. Yapılan muhtıranın Türkiye’ye ne üzere bir yararı olur? İşte ayrıntılar…
TÜRKİYE’YE NE ÜZERE BİR YARARI OLUR?
MÜSİAD Güç ve Etraf Bölüm Konseyi Lideri Altuğ Karataş milliyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada şu tabirleri kullandı:
“Daha evvel Türkiye’nin Libya ile yapmış olduğu kıta sahanlığı muahedesi bunun için yer hazırlıyordu. Kıta sahanlığı mutabakatı ABD’nin Eastmed projesini tam ortadan kesen mutabakattı. Türkiye’nin yapmış olduğu kıta sahanlığı muahedesinden sonra Güney Kıbrıs Rum idaresinin (GKRY) hak sav ettiği birçok arama bölgesinde Türkiye, Libya ile kıta sahanlığı bölgesi oluşturmuş oluyor.
Türkiye diyor ki ben Libya ile mutabakat yaptım. Bu mutabakat ile birlikte doğal gaz ve petrol araması yapacağım diyor. Hidrokarbonlar doğal gaz ve petrol türevleridir. Tüm hidrokarbon yataklarını aramak için ortamızda mutabakat yaptık diyor.
ARAMAYI KİMİNLE YAPACAK?
Şimdi de Türkiye dedi ki ben iki ülkenin kıta sahanlığı bölgesinde arama da yapacağım. Pekala bu aramayı kiminle yapacak? Milletlerarası firmalarla da yapmayacak. Karadeniz’de bulduğumuz gaz üzere kendi gemileri var Türkiye’nin, kendi mühendisleri var, kendi sismik arama gemileri var ve gaz sondajı yapabilecek arama gemileri var. Yunanistan ve GKRY bunu yabancı firmalarla yapması gerekirken, Türkiye bunu ulusal güç atağıyla birlikte kattığı gemileri mühendisleri ile birlikte yapacak.
İki ülke anlaştığında bu şu manaya geliyor. Libya hükümeti Türkiye hükümeti ile yapmış olduğu mutabakat gereği Türkiye’nin gemileri ile arama yapmak için karşılıklı mutabakattır. Türkiye burada bir irade koymuş oluyor. Türkiye bir irade beyanı yapıyor. Tek başına alınan bir karar değil. Doğu Akdeniz’de hakkı olan Libya ile birlikte bu kararı alıyor. Libya’nın yasal hükümeti ile bu kararı alıyor.
Doğu Akdeniz son derece karışık bir coğrafya türel sorunlar var. Lakin şayet Doğu Akdeniz’deki güç kaynakları Avrupa’ya götürülmek isteniyorsa bunun deniz yoluyla götürülmesi mümkün değil.
Türkiye şunu irade olarak ortaya koymuş oluyor. Doğu Akdeniz güç almak istiyorsa tek taraflı bir tahlil artık mümkün değil. Türkiye’nin de masada olacağını söylüyor.
Türkiye arayacak bunu bulduğu vakit bizim kıta sahanlığımız içerisinde olacak. Rum idaresinin var. Mısır ve İsrail’in bulduğu yataklar var. Avrupa’ya taşınması Türkiye üzerinden gerçekleşecek.
AB’nin en kıymetli alternatifi bence Doğu Akdeniz’dir. Türkiye masada, AB Doğu Akdeniz’deki güçten faydalanmak istiyorsa Türkiye ve oradaki tüm ülkeleri anlaştırmak zorundadır.”
