AYLİN RANA AYDİN – Pek çok bölümde tabiat dostu, çevreci, sürdürülebilir yatırımlar sürat kazanırken, mobilya bölümü de bu taraftaki çalışmalarını sürdürüyor. Mobilya dalının uzun yıllardır atıklarını değerlendirdiği belirtilirken, kumaştan küçük sünger modüllerine ve ağaç talaşına kadar ‘atık’ diye tabir edilen pek çok eserin tekrar iktisada kazandırıldığı tabir ediliyor.
Mobilya bölümünün bu taraftaki çalışmaları hakkında bilgi veren Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Lideri Ahmet Güleç, bölümün geri dönüşüme ehemmiyet verdiğini ve geri dönüşümle büyüdüğünü belirterek, “Bir orta kimi kesimlerde kullan-at anlayışı vardı. Mobilya kesiminde bu hiç yaşanmadı. Mobilya dalı kumaşın yenilenmesi, cilalanması, cam ya da çerçevesinin yenilenmesi üzere faaliyetleri yıllardır yapıyor” dedi.
Mobilya kesimi olarak atıkları yıllardır değerlendirdiklerini aktaran Güleç, “Atık olan kumaş kesimleri dahil bir içerik yapılarak bölüme kazandırılıyor. Küçük sünger kesimleri tekrar kırpıntı yapılarak yastıklarda, dolgularda kullanılıyor. Bilhassa ağaç mamullerinden oluşan talaşlar da yıllardır kullanılıyor. Dalımız genel olarak geri dönüşüme çok değer veriyor ve geri dönüşümle büyüyor. Çevreyi kirletme konusunda mobilya dalı hiç öne çıkmadı aslında. Yalnızca mobilyanın algısı güya bu türlü bir şeymiş görünüyor halbuki çok çevreci bir sektör” diye konuştu.
Döngüsel üretim
Sektörün döngüsel üretimin içerisinde yer aldığını tabir eden Güleç, tedarikçilerin de yeşil üretim konusunda çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı. Mobilya bölümünün dünya ticaretinden daha fazla hisse alabilmesinin yolunun geçerli olan pahalara sahip çıkmaktan geçtiğini kaydeden Güleç, şöyle konuştu:
“Avrupa Mobilya Sanayileri Konfederasyonu’nun da (EFIC) üyesiyiz. En son Bulgaristan’da geçtiğimiz haftalarda bir toplantı vardı. Bu sürdürülebilirlik konusu onlar için de çok kıymetli. Türk mobilya dalının de sürdürülebilirlik konusunda yaptığı çalışmalar bilhassa bilinçlendirme çalışmaları da sürüyor. Sürdürülebilirlik, etraf, Yeşil Mutabakat bizim aleyhimize değil, lehimize olan bir şey.”
Kullanım ömrü 10 yıl
Salgın devriyle birlikte meskende çokça vakit geçiren tüketiciler yıpranan mobilyalarını yenileme yolunda adımlar atmıştı. Tüketicilerin o periyotta koltuk döşemesi yenileme süreçlerine de ilgi gösterdiğini hatırlatan Ahmet Güleç, şunları söyledi:
“Bir orta birtakım dallarda ‘kullan-at’ anlayışı vardı. Mobilya bölümünde bu hiç yaşanmadı. Mobilya bölümü daima gerekirse kumaşın yenilenmesi, cilalanması, camı, çerçevesinin yenilenmesi üzere faaliyetleri yıllardır yapıyor. Hasebiyle mobilya kıymetli… Dünyada 5 yıllık kullanılan mobilyanın, Türkiye’de kullanım ömrü ortalama 10 yıldır, lüks mobilyalarda bu 20 yıla kadar çıkıyor. Onun için bu süreç devam edecek. Dayanıklılık, uzun devirli kullanma mobilyanın ruhunda olan bir şeydir. Mobilya bir tasarım, meskenin pahalı bir kesimi. Bir binayı mobilyasız düşünemeyiz, hasebiyle o bina yaşadıkça mobilyalar da yaşıyor.”
