28 yıllık hakemlik mesleğini 4 Ağustos’ta sonlandıran Cüneyt Çakır, TFF tarafından hakem eğitmeni olarak görevlendirilmişti. Deneyimli hakemin vedası Avrupa’da da geniş yer bulmuştu. Cüneyt Çakır’ın vedasının akabinde Türkiye Futbol Federasyonu Lideri Mehmet Büyükekşi’nin harekete geçtiği ortaya çıktı.
Milliyet Gazetesi muharrirlerinden Cemal Ersen, TFF Lideri Büyükekşi’nin hakemlik mesleğini noktalayan Cüneyt Çakır’la ilgili fikrini duyurdu. Cemal Ersen kritik tarihi de açıkladı. İşte ayrıntılar…
Dostlukların, arkadaşlıkların ve bağlantıların çıkara evrildiği bir süreç yaşıyoruz.
Tam da bu noktada sıkça kullandığımız bir benzetme var; “Vefa İstanbul’da bir bozacının ismi.”
Öyle değil aslında. Kadir değer hissini yüreklerden söküp atmak kolay mı? Yozlaşmanın boyutu ne olursa olsun, vicdan var her şeyden evvel. Kime, neye inanıyorsanız inanın, iç hesaplaşmanızda başınızı yastığa koyduğunuzda rahat uyuyor musunuz?
Vefa’dan çıktık yola değil mi? Çok hoşuma giden bir bilgi geldi. Futbol Federasyonu lideri Mehmet Büyükekşi’yi tebrik ediyorum. Türk hakemliğinin dünyadaki aydınlık yüzü Cüneyt Çakır için jübile planlıyormuş.
Çakır’ın mesleğini anlatacak değilim. Daima söyledim tekrarlıyorum; yeni bir Cüneyt hoca yetiştirmemiz sıkıntı. Biz göremeyiz lakin 40 fırın ekmek yememiz gerek.
Büyükekşi, eski FİFA kokartlı hakemimiz Çakır’ın 5 Ağustos’ta sürpriz bir kararla veda etmesini içine sindirememiş.
Hatta o günlerde ikna etmeye çalışmış. Olmamış işte. Cüneyt hocanın seveni de vardır, nefret edeni de. Zati hakem topluluğunda üzerinde tartışma olmayan tek isim sayamaz kimse.
“SÜPER BİR FİKİR”
Federasyon lideri, teklifini evvel Çakır’a iletecekmiş. Sonra da UEFA lideri Aleksander Ceferin ve UEFA Hakem Komitesi lideri Roberto Rosetti’ye.
Çakır için jübile planlayan TFF lideri 16 Kasım’da Türkiye ile İskoçya ortasında oynanacak özel ulusal maçta Cüneyt hocaya yakışır bir veda istiyormuş.
Çakır, maçın başlangıç düdüğünü çalıp 10 dakika yönetecek ve mesleğine son noktayı koyacakmış. Cüneyt hocanın bu öneriyi geri çevireceğini sanmıyorum. UEFA’nın da bu türlü bir jeste hayır diyeceğini hâkeza.
Belki bir Dünya Kupası finali yönetemedi lakin bu türlü bir final Cüneyt Çakır’a çok yakışır.
O vakit Büyükekşi’ye naçizane bir teklif de benden gelsin. Yıllarca omuz omuza verdiği ve yazgı birliği yaptığı ekip arkadaşları Tarık Ongun ve Bahattin Duran’ı da unutmayın. Üçünü birlikte uğurlamak kusursuz olacaktır.
Ne dersiniz sayın Büyükekşi?..
“ELLER AYA BİZ YAYA”
Bir tabir vardır: “eller aya biz yaya” diye.
Daha dönemin başında birtakım kulüpler mızıkçılık yapmaya başladı. Görüntü Asistan Hakemliğini istemiyoruz diye bayrak açtı. Şimdilik bir- iki kulüp. Devamı gelir mi bilmem.
Dünya, teknolojiyi nasıl geliştiririz diye baş yorar, çipli topu ve 50 kamerayı konuşurken, biz VAR’dan vazgeçmeyi tartışıyoruz.
Futbol Federasyonu lideri Mehmet Büyükekşi’nin mevzuyla ilgili açıklamasını önemsiyorum. “Tüm kulüplerin onayı gerek” diyor.
Öyle ya, bir kulüp karşı çıktı ve “VAR’ı istiyorum” dedi. Onun maçlarında VAR olacak, başkalarında YOK mu?
Allah akıl fikir versin. Çok yatırımı çöpe atacağız o denli mi?
Kimse sistemin sağlıklı işlemesi için gayret gösterilmesini konuşmuyor da, VAR’ı kaldırıp ofsayt, penaltı yahut kırmızı kart olaylarında hakemin başında dolaşan tilkilere prestij edilmesini istiyor. Mantık şu; “rakip hakem yanlışı ile kazanıyor, biz niçin kazanamıyoruz? Kusur olacaksa lehimize olsun.”
Geçti o evre beyler!
