CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Bana meydan okuyor Erdoğan. Çık karşıma. Korkma, ben adam yemem. Neden korkuyorsun sen? Vizyon konuşacakmış. Gelsin vizyon konuşalım” dedi. Partisinin TBMM Küme toplantısında konuşan CHP başkanı özetle şunları söyledi:
85 MİLYONU KUCAKLAYACAĞIM: Bizim şahsî bir hırsımız, ferdî bir merakımız yok. Her meskende, Türkiye’de huzurun olması için uğraş eden bir partiyiz. Hiçbir ayrımcılık yapmadan 85 milyonu kucaklayacağım.
GEZİ HAKSIZLIĞA YÜKSELEN SESTİR: Seyahat aileleri burada. Seyahat olayları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının haksızlık karşısında yükselttikleri bir sestir. Bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu ülkeye adaleti ya getireceğim ya getireceğim, ortası yok bu işin. Vera’yı (gezi tutuklusu Tayfun Kahraman’ın kızı) babasıyla buluşturacağım.
MAHİR ÜNAL’A REAKSİYON: Cumhuriyet tıpkı vakitte bir kültür, aydınlanma ihtilalidir. Kültür Bakanlığı yapmış AK Parti’de küme başkanvekilliği yapan birisi Yetenekli Ünal kalkıyor, efendim ‘bir kültür ihtilali olarak cumhuriyet bizim lügatımızı, alfabemizi bütün niyet setlerimizi yok etmiştir’ diye bir açıklama yapıyor. (salondan yuh sesleri yükselmesi üzerine) Yuh çekmeyin, nefesinize yazık. Tarih bilmiyorlar. Hurafelerle tarih öğrenilmez.
SÖZDE ÇOK KIZMIŞ: Bahçeli buna kelamda çok kızmış. Ne olacak? Koşa koşa gidecek yeniden kucaklayacak. Bunu nitekim milliyetçi arkadaşlarıma söylüyorum. Bu anlayış ne anlayışıdır biliyor musunuz, bu anlayış SADAT başının anlayışıdır.
ÇIK KARŞIMA: Bana meydan okuyor Erdoğan. Kendisine her yerde her ortamda vizyonsa vizyon, bilgiyse bilgi, tarihse tarih, kültürse kültür, neyi istiyorsan çık karşıma. Korkma Erdoğan korkma, ben adam yemem. Vizyon konuşacakmış. Gelsin vizyon konuşalım. Bilhassa AK Partili kardeşlerime söylüyorum. Yaa sizin başkanınız; oy verip Cumhurbaşkanı yaptığınız kişi neden Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmaya yürek edemiyor? 27.5 yıl devlete hizmet ettim. Kul hakkı yiyen birisi kul hakkı yemeyenin karşısına çıkamaz.
Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte ATO Congresium Kongre ve Stant Merkezi’nde Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı Demet Akbağ’ın başrolünde oynadığı Aydınlıkevler isimli tiyatro oyununu izledi.
‘Askere laf söylemeyin’ uyarısı / MEHTAP GÖKDEMİR Ankara
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, TSK’ya yönelik “kimyasal silah” iddialarını tepki çekerken, CHP Medya ve Kurumsal İrtibattan Sorumlu Genel Lider Başdanışmanlığı tarafından hazırlanan teşkilata ve milletvekillerine gönderilen Haftalık Bilgilendirme Raporu’nda her hafta olduğu üzere “konuşulmaması gerekenler-dikkat edilmesi gereken konular” başlığında şu ihtarların yer alması dikkat çekti:
Kutlama bildirilerinin dışında dini mevzulara girilmemeli. Mescide, kışlaya ve okullara siyaset sokulmamalı.
Türk Ordusu ve Genelkurmay Başkanlığı ile ilgili eleştirel telaffuzlarda bulunulmamalı. AKP’nin millet(milliyetçilik) ve ümmet(din) siyaseti üzerinden rant elde etmeye çalıştığı, bu ülkü doğrultusunda hisleri sömürerek oyunu artırma gayretinde olduğu unutulmamalı.
‘Adayı belirleyecek altılı masadır’ – MEHTAP GÖKDEMİR Ankara
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Sivas’ta “Bir sefer de Kemal Bey’i deneyelim denmesi lazım” tabirlerinin akabinde siyasi arenada başlayan “Adaylığını mı ilan etti?” polemiğine MYK toplantısında nokta koydu. CHP önderi, “Adayı belirleyecek olan altılı masadır. Oradaki genel liderlerdir. Genel liderler yeri, vakti geldiği vakit masa olarak adayını açıklarlar ve yola devam ederiz. Bizim genel liderlerle birlikte bir yürüdüğümüz yol var. Yürüdüğümüz o yolda da onlardan bağımsız rastgele bir şey kimse söylemeyecek” dediği belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ait son değerlendirmelerine yönelik ise “Erdoğan bizim nezdimizde yalancı pehlivan” tabirlerinin kullandığı öğrenildi.
Öte yandan toplumsal medya hesabından “Kimyasal silah kullanıldığı tezlerine ait imajları izledim” biçiminde paylaşımda bulunan İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun uyarıldığı öğrenildi. Birtakım MYK üyeleri bu mevzuda kendilerine gelen reaksiyonları iletti. Kılıçdaroğlu da Tanrıkulu ile konuştuğunu ve kendisini uyardığını tabir etti.
