Bayraklı ilçesinde kuyumcu Ü.S., argümana nazaran, bankalardan kredi almak istemeyenlere dükkanından altın alabileceklerini; kendisinin de bu altınları ‘al-sat’ yapıp, işleterek elde edilen gelirden kar hissesi verebileceğini söyledi. Bu metotla altın satan ya da altın alan Ü.S., bir müddet bireylere ‘kar payı’ ismi altında çeşitli gramajlarda altın dağıttı.
Ü.S. ve kendisi üzere kuyumcu kardeşi E.S., sonraki süreçte kendilerinden altınlarını isteyenleri oyalamaya başladı. Dolandırıldıklarını anlayan birtakım bireyler, kardeşler hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na cürüm duyurusunda bulundu. Soruşturmada, 2 kardeşin, bugüne kadar 80 kilogram altın topladıkları, dolandırdıkları şahısların birçoklarının da yurt dışında yaşayan gurbetçiler olduğu belirlendi. Geçen hafta gözaltına alınan 2 kardeş, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
‘KİMSEYE GÜVENEMEYECEK HALE GELDİM’
Hollanda’da lokanta işleten Levent Güzhan, Ü.S.’yi yıllar öncesinden tanıdığını belirterek, “Yaklaşık 4 sene evvel İzmir’e geldim. Mahallemdeki bir kuyumcuya girdiğimde Ü.S. yanıma geldi. Bana, ‘Ağabey sen yıllar evvel saçları uzun olan Levent ağabey değil misin?’ diye sordu. ‘Evet, o benim’ dedim. Ü.S., yıllar evvel bizim mahallemizdeki bir kuyumcuda çalışan çırakmış. Böylece sohbetimiz başladı. Bir mühlet sonra aile üzere olduk. Baktım namazında niyazında biri, güvendim. O günden sonra da diyaloğumuz sürdü. Kardeşim üzere güvendim ve hanımın bileziklerine kadar verdim. Her geldiğimde, kendisine altın vermeye başladım. Birikimime bağlı olarak bize kar hissesi veriyordu. Bu bu türlü bir mühlet devam etti lakin sonrasında dolandırıldım” diye konuştu.
Fotoğrafta: Levent Güzhan
Arkadaşları ve eşinin, kendisini çok uyardığını anlatan Güzhan, “Dinlemedim. Dolandırıldığımı bilmeme karşın hala bir tarafım öteki bir şey söylüyor. 2,5 kilogram altın verdim. 1 hafta evvel arkadaşım aradı ve ‘Altınların üzerine bir su iç’ dedi. Bunun üzerine Ü.S.’yi arayıp altınlarımı istedim. Sıkışık olduğunu belirtip, çeşitli mazeretler önü sürdü. 1 hafta evvel de tutuklandığını öğrendim. Kimseye güvenemeyecek duruma geldim. Buradaki akrabalarımdan daha fazla bu bireylerle görüşüyordum. Saatlerce birlikte oturuyorduk. Türk adaletine güveniyorum. İnşallah kısa mühlet içinde hak ettiği cezayı alır” dedi.
‘ŞİKAYETÇİ OLMAZSANIZ PARANIZ ÖDENECEK, ALGISI OLUŞTURUYORLAR’
Güzhan’ın avukatı Murat Turgut Minar da dolandırılan şahısların birçoklarının dini hislerle banka faizinden kaçıp, faizsiz çıkar elde etmek isteyen gurbetçiler olduğuna dikkat çekerek, “Müvekkilim de yurt dışında biriktirdiği bir kısım parayı Türkiye’de altın olarak kıymetlendirmek istemiş. Nihayetinde bu şahıslar yalnızca müvekkilimden değil, onlarca şahıstan soruşturma evrakında yazdığı kadarıyla toplam 80 kilogram altın almışlar. Halihazırda tutuklu bulunuyorlar. Biz gerekli şikayetlerimizde bulunduk. Yargılamanın acilen yürütülüp en kısa müddette hak ettikleri cezayı almalarını diliyoruz. Bu şahısların, faizsiz kar elde etmek isteyen yeterli niyetle bireylerden aldıkları paraları ve altınları farklı emlak faaliyetlerine yatırdıklarını ve bunların tapularını da kendi akrabalarının üzerlerine yaptıklarını, gelirlerini gizleme güdümünde olduğunu görüyoruz. Tutuklu bireylerin dışarıdaki yakınları mağdurlarla görüşüp, ‘Şikayetçi olmazsanız paralarınız ödenecek’ üzere bir algı oluşturuyorlar. Türk hukuk sistemini bilmeyen gurbetçi vatandaşlarımızı baskı altına almaya çalışıyorlar. Tüm mağdurların sonuna kadar gayret etmesi gerekiyor” diye konuştu.
