İzmir Körfezi’nin yaydığı makûs koku nedeniyle son yıllardaki istenmeyen konuğu olan deniz marulu, yine kendini gösterdi. Bostanlı kıyısını kaplamaya başlayan deniz marulları vakit zaman makûs bir kokuya da neden olurken, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, körfezdeki kirlilik nedeniyle deniz marulu oluşumunun kronik bir hal aldığını söyledi.
İzmir Körfezi’nin 2002’den sonra biraz toparlandığını söz eden Prof. Dr. Yaşar, “Fakat 2005’ten sonra tekrar geriye dönüş başladı. Son 7-8 yıldan beri ise bu sorun kronikleşti. Bu, körfez büsbütün kirli demek. Bu kirlilik devam ettiği sürece her yıl Mart sonu Nisan başı ve Ekim sonu Kasım başı deniz marulu oluşur hale geldi. Bunun manası, körfez çok önemli olarak rahatsız. Bunun çok önemli nedenleri var. Örneğin, derelerin altı betonlandı, Çiğli Arıtma Tesisinde meseleler olduğunu biliyoruz” dedi.
“UZUN YILLAR BİZ BURAYI FOSSEPTİK OLARAK KULLANDIK”
Körfezin kirliliğinin gözle görülür boyuta ulaştığını savunan Yaşar, “Önce bilime inanmak gerekir. Bilim ne diyorsa onu yapmak gerekir. Bilimin dediği yapılmadığı sürece bu marullar oluşmaya devam edecek, bu koku devam edecek” diye konuştu.
Son yılların en kurak devrinin yaşandığına da dikkat çeken Yaşar, “Yağmur yağmadığı için denizdeki su da yenilenmiyor. Bu da bir neden. Türkiye’de denizdeki birinci plankton patlaması 1954 yılında İzmir’de gerçekleşti. Bu nedenle iç körfezde binlerce balık öldü. Bunun nedeni de uzun yıllar biz burayı fosseptik olarak kullandık. Marmara’da ise müsilaj olayı 1992’de kendini gösterdi” dedi.
İzmir Körfezi’nde görülen beyaz köpüklerin plankton patlaması olduğunu söyleyen Yaşar, “Şu anda beşerler farkında değil. Körfezde görmeye alıştığımız şeyler artık. Bu sorun kronikleşti. Alıştık ve sıradan geliyor. Bu körfezin çok kirli olduğunun göstergesi” formunda konuştu.
DENİZ MARULLARI TEMİZLENİYOR
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü takımları ise oluşan deniz marullarını temizliyor. Çürüyerek kokuya neden olan deniz marullarını karadan ve denizden temizleyen takımların, bu çalışmayı 30 Eylül’den beri aralıksız sürdürdüğü tabir edildi.
