Alarko Carrier’in, Taş Kağıt Makas Atölyesi iş birliği ile hayata geçirdiği projesi “Doğaya Yeterli Bak, Geleceğe Gülümse”nin uzman buluşmalarına konuk olan Yuvam Dünya Bilim Şurası Üyesi B. Aylin Alagöz, iklim krizinden çıkış yolları konusunda çarpıcı bilgiler paylaştı. Ebeveynlere tavsiyeler veren Alagöz “Aldığımız her eserin sonraki kademede dönüşmesi, yine kullanılması konusunda ısrarcı olmalıyız” dedi.
İklimlendirme dalının öncüsü Alarko Carrier, global iklim krizinin olumsuz tesirleri ile çaba etmek ve en çok çocukların yaşadığı eko-anksiyetenin azaltılmasına takviye olmak hedefiyle Taş Kâğıt Makas Atölyesi iş birliği ile başlattığı toplumsal sorumluluk projesi “Doğaya Düzgün Bak, Geleceğe Gülümse” kapsamında düzenlediği webinar serisinin ikincisinde, Yuvam Dünya Bilim Konseyi Üyesi B. Aylin Alagöz’ü ağırladı. Oyuncu, sunucu, teşebbüsçü ve Taş Kağıt Makas Atölyesi’nin Kurucu Ortağı Ceyda Düvenci moderatörlüğünde düzenlenen aktiflikte, iklim değişikliği, sürdürülebilirlik ve etrafa saygılı bir gelecek, başlıkları konuşuldu. Ailelere, iklim krizinin değerini anlatan Alagöz, günlük hayattaki alışkanlıkların değiştirilerek iklim değişikliğiyle çabaya ne halde dayanak olunabileceğine yönelik tekliflerini paylaştı.
“Su Yoksulu Olmaya Aday Bir Ülkeyiz”
İklim kriziyle çaba konusunda en tesirli iki jenerasyonun bizler ve çocuklarımız olduğuna vurgu yapan B. Aylin Alagöz, ebeveynlere şu bilgileri aktardı: “Tüketici değil, türetici olmamız gereken bir devirdeyiz. Tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz gerekiyor. Aldığımız her eserin sonraki evrede dönüşmesi, yine kullanılması konusunda ısrarcı olmalıyız. Çocuklarımızı da atığın yanlış yere bırakılan bir hammadde olduğu şuuru ile yetiştirmeliyiz. Konutlarımızda atığı sıfırlamayı deneyelim, olmuyorsa atıklarımızı ayrıştıralım. Bu halde devam edilmesi halinde atıklar 2050 yılına kadar 4 kat artış göstererek sekizinci kıta oluşturabilecek. Son yıllarda gerek ziraî gerekse sanayi uygulamalarında su tüketimi konusunda önemli tedbirler alınmaya başlandı. Lakin su yoksulu bir ülke olmamak için hususa dair ferdî uğraşımız da çok kıymetli” dedi.
“Azalt, Yine Kullan, Dönüştür Modeline Geçmeliyiz”
Mevcut tüketim alışkanlıklarında; ‘al, işle, at’ olarak devam eden süreç yerine ‘azalt, yine kullan, geri dönüştür’ iş modeline geçilmesi gerekliliğinin altını çizen B. Aylin Alagöz “Tamamıyla yenilenebilir, geri dönüştürülebilir girdileri kullanmak çok kıymetli. Eser kullanım müddetini uzatıp, paylaşım platformları aracılığıyla iş birlikçi tüketimi geliştirmenin sürece katkısı büyük olacak. Eser kullanım mühleti sonunda kaynakları tekrar tabiata kazandıran iş modelleri iklim krizi ile gayret de ferdi olarak alabileceğimiz önlemlerden biri olabilir” halinde konuştu.
“Öncelikli Tahlil Tekliflerimiz Neler?”
Tüketim alışkanlıklarımızın değişmesi istikametinde atacağımız her adımın çok değerli olduğunu vurgulayan B. Aylin Alagöz “Kaynağında ayrıştırma yaparak atık geri getirme merkezleri kurulabilir. Öte yandan, konutlarda, iş yerlerinde, okullarda verilecek eğitimlerle toplumun tüm bireylerinin farkındalığını artırmalıyız. Toplu taşımaya ve bisiklet ile ulaşıma yük vermeliyiz. Ayrıyeten et tüketimini zerzevat ile dengeleyerek ithal eserler yerine yerli eserleri tercih etmeliyiz” halinde tavsiyeler verdi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
