Nilüfer Belediyesi nin konut sahipliğinde gerçekleştirilen Walk2COP27 Zirvesi nde akademisyenler sivil toplum temsilcileri çiftçiler ve Escort Beykoz özel kesimden isimler Türkiye de iklim değişikliği ve gayretini iklim değişikliğinin tarıma tesirini konuştu
İklim kriziyle gayrete dikkat çekmek hedefiyle 2022 yılını İklim Yılı ilan ederek çalışmalarını bu doğrultuda yürüten Beykoz Escort Nilüfer Belediyesi Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği
Taraflar Konferansı na COP27 giden yolda iklim krizi ve muhtemel tahlillerin paylaşılması için kitlesel iştirakli milletlerarası bir teşebbüs olan Walk2COP 27 ye konut sahipliği Beykoz Escort Bayan yaptı İklim kriziyle uğraş konusunda dayanışmayı genişletmek daha geniş kitlelere ulaşmak ve sivil toplumun sesini hükümetlere duyurmak için seçilen dünyadaki 12 kentten biri olan Nilüfer de Türkiye de iklim değişikliği sıkıntıları tahlilleri iklim değişikliğinin tarıma tesiri konuşuldu Nilüfer Belediye Lideri Turgay Erdem in de yer aldığı tepeye Walk2COP27 Başkanı Sam Baker de çevrimiçi katıldı
Etraf hassası çok sayıda vatandaşın izlediği aktiflik kapsamında iki farklı oturumda gerçekleştirilen panele ise Özyeğin Üniversitesi İklim Elçisi Vera Pöhrenk Change org İklim Takımı Bağlantı Uzmanı Nil Ormanlı Balpınar TÜRKONFED Lider Yardımcısı Ramazan Kaya Bursa Uludağ Üniversitesi BUÜ Etraf Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof Dr N Kamil Salihoğlu BUÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof Dr Ertuğrul Aksoy Farge Organik ten İhsan Burak Alsan ve Tabit Akıllı Tarım Teknolojileri A Ş Kurucusu Tülin Akın katılarak iklim kriziyle çaba konusundaki görüş ve tahlil tekliflerini paylaştı
Walk2COP27 Zirvesi nin açılışın konuşmasını yapan Nilüfer Belediye Lideri Turgay Fazilet dünyada 12 ülkede 12 kentin konut sahipliği yaptığı Walk2COP27 etkinliklerini önemsediklerini belirterek iklim krizi sonuçlarına yönelik kaygılarını lisana getirdi Gelecek jenerasyonlara yaşanabilir bir dünya bırakmanın sorumluluğunu paylaştıklarını tabir eden Lider Fazilet Küresel ısınmanın tesirlerini hepimiz yaşıyoruz Bugün bütün dünyada en büyük kaygı kaynağı ekonomik kriz olarak görünüyor Lakin aslında insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük sorun iklim değişikliği Tedbir almazsak bir sonraki adımda kuraklıkla ve üretimi etkileyeceği için kıtlıkla karşı karşıya kalacağız Bu sorun yalnızca 12 ülkenin sorunu değil Global bir problemle karşı karşıyayız ve vaktimiz daralıyor Öyleyse tüm dünyanın tüm devletlerin harekete geçmesi gerek Bu gezegende yaşayan birebir topraktan beslenip tıpkı havayı soluyan her bireyin tabiata karşı gezegene karşı sorumluluklarını fark etmesi gerek O nedenle Walk2COP 27 nin taraflarının artmasını ve bu hassaslığın tüm dünyaya yayılmasını diliyorum Bugün iktisadından taviz vermek istemeyen her ülkenin yarın daha büyük sıkıntılarla yüzleşmek zorunda kalacağını görmesi gerek diye konuştu
Global bir sorunun tahlili için global bir farkındalık gerektirdiğine dikkat çeken Lider Turgay Fazilet Nilüfer de bu mevzuda özel uğraş sarf ettiklerini lisana getirerek bu çalışmalardan örnekler verdi 27 yıl evvel birincisi gerçekleştirilen taraflar konferansından bu güne iklimin çok değiştiğini söyleyen Lider Fazilet Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli nin Altıncı Kıymetlendirme Raporu na nazaran 1990 ’a nazaran atmosfere salınan sera gazı ölçüsü yüzde 59 artmış durumda. Türkiye’nin de 1990-2020 ortası sera gazı emisyonlarının yüzde 138 arttığı düşünülürse, sorumluluğumuz daha da artıyor. Görüldüğü üzere sorun giderek büyürken tahlil de birebir oranda zorlaşıyor. İklim krizi hepimizin sorunu. O nedenle bırakın devletleri, belediyeleri, her bireyin bu bahiste sorumluluk hissetmesi gerek. Toplumun her bölümü yaklaşan krizin farkına vararak sorumlu davranmalı” diye konuştu.
COP27 yi uzmanlarla birlikte ele alıp güncelleme yapmak istediklerini belirten Walk2COP27 Önderi Sam Baker de iklim krizinden duyduğu kaygıyı lisana getirdi İklim değişikliğinin zorluklarının herkese hatırlatılmasının ehemmiyetini vurgulayan Baker Pandemi akabinde yaşanan savaş güç ve enflasyon meselesini beraberinde getirdi Daha kuvvetli süreçler karşımıza gelecek İklim değişikliği siyasi kutuplaşmaya da neden oldu Biz bu kutuplaşmayı istemiyoruz İklim krizi hiçbir politiğin ya da ülkenin inhisarında olmamalı Paris Anlaşması na karşın artan zorluklar olsa da sıcaklık artışını elde tutmalıyız Artık fizikî bağlamda harekete geçmeli ve alanda bir şeyler yapmalıyız Sıcaklık azalımı ve adaptasyon herkesin odak noktası olmalı Bunun için de projelerin hayata geçirilmesi lazım Bunun için önemli finansman gereksinimi var COP27 için kitlesel bir iştirak ön görülüyor Kitlesel örgütlenme dayanışmanın yaygınlaştırılması ve hareketlerin gerçekleştirilmesini çok önemsiyorum Burada mahallî idarelerin yaptığı çalışmalar da ehemmiyet arz ediyor dedi
Açılış konuşmalarının akabinde Türkiye de İklim Değişikliği Zorlukları ve Cevapları başlıklı birinci oturuma geçildi Wire Türkiye Başkanı Yasemin Somuncu nun moderatörlüğündeki oturumda BUÜ Öğretim Üyesi Prof Dr Kamil Salihoğlu iklim değişikliği konusunda yapılanların yalnızca kendi başına kâfi olmadığını ekonomik yapının da olması gerektiğini söyledi İklim krizi birinci olarak hayatın gerçekleriyle yaşanmadığı için kolay anlaşılamadığını belirten Salihoğlu sanayi ihtilalinin akabinde bu tesirlerin çok süratli görünmeye başlandığını tabir etti İklim krizini güce ulaşım ve hammaddeye ulaşım olarak iki farklı başlıkta özetleyen Salihoğlu Biz fakat suya besine ulaşmadığımızda ve direkt afetleri yaşamaya başladığımızda bu söylenenler değerli olabilir lakin bu geç olacak formunda konuştu
Sorunun kaynağının sorunun tahlili olamayacağı görüşünü paylaşan Prof Dr Salihoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü Şu an karar alıcılar büyük hükümetler devletler sorumlu tuttuğumuz devletler karar alıcı sistemin başında Yani tok açın halinden anlamaz Hükümetleri sorumlu tutuyoruz onların karar almasını bekliyoruz sorunu oluşturan kaynak endüstrinin ta kendisi Taahhütlerle geldiğimiz noktada hiçbir yere varamadık Sorumluluğu şirketlere şahıslara özelleştirmek zorundayız Tek bir fabrikanın ürettiği karbon emisyonu yaklaşık olarak o kentte üretilen şahsî karbon emisyonundan fazla
Raporlara nazaran iklim krizinin tartışmasız sebebinin insan olduğunu hatırlatan Nil Ormanlı Balpınar da insanlığın çok kısa müddette gezegeni bu hale getirdiğini söyledi İklim krizinin biyoçeşitlilik krizini de beraberinde getirdiğine dikkat çeken Balpınar Türkiye de iklim değişikliğiyle uğraş konusunda atılan adımlara değindi Bu adımların altının doldurulması gerektiğini söyleyen Balpınar Türkiye nin 2053 net sıfır gayesini oluşturması için 2030 yılına kadar yüzde 35 mutlak emisyon azaltım maksadı vermesi gerektiğini söz etti
TÜRKONFED olarak dijital yeşil ve toplumsal dönüşüm üzerine yol almayı hedeflediklerini belirten TÜRKONFED Lider Yardımcısı Ramazan Kaya da iklim değişikliğini Türkiye nin beka sıkıntısı olarak gördüklerini söyledi
Sıfır emisyon maksadı için düşük karbonlu büyüme stratejisinin her alanda öncelik haline gelmesi gerektiğini belirten Kaya Tasarruf verimlilik ve güç dönüşümü ile minimize ettiğimiz enerjiyi yenilenebilir ve alternatif kaynaklardan sağlamak gerekiyor Yeşil dönüşümün her bir halkası sağlam bir ekosistem zincirinin oluşmasına bağlı Bu zincirin en kıymetli halkalarından biri olan KOBİ lerin gelişimi olmadan yeşil dönüşüm olması mümkün değil KOBİ perspektifinden katkıda bulunacak siyaset tekliflerini firmalar seviyesinde farkındalığın artırılması ve bilgi paylaşımı teşvik ve regülasyon finansman ve eğitim olarak dört ana başlıkta belirledik diye konuştu
İklim değişikliğiyle gayret konusunda sürdürülebilir finansman eksikliğinin olduğuna değinen Özyeğin Üniversitesi İklim Elçisi Vera Pöhrenk de Yeşil dönüşüm için finansmana gereksinim var Hepimizin değişime katkısı var Hepimizin ferdî olarak yapabileceği bir şeyler var fakat kurumsallık bağlamında daha fazla tahlil ve teklif yapılabiliyor Asıl tahlil finanstan geçiyor Türkiye ve dünyanın yeni dönüşüme ve gelişime adapte olması gerekiyor sözlerini kullandı
Panelin ikinci oturumunda İklim Değişikliği ve Tarım konusu ele alındı Bursa Teknik Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Kısmı Öğretim Üyesi Prof Dr Gül Sayan Atanur un moderatörlüğünü yaptığı oturumda iklim değişikliğinin tarıma tesiri ve tahlil teklifleri konuşuldu Tabit Akıllı Tarım Teknolojileri A Ş Kurucusu Tülin Akın dünyanın besin gereksiniminin yüzde 80 inin çiftçiler tarafından karşılandığını vurgulayarak çiftçilerin de iklim değişikliğinin tesirlerinden ziyadesiyle etkilendiğine dikkat çekti Ziraî üretimde ekim dikim ve hasat vakitlerinin değiştiğini söyleyen Akın bu durumun köyden kente göçü de beraberinde getirdiğini belirtti Dünyada suyun yüzde 70 inin tarımda kullanıldığına dikkat çeken Akın çiftçilere teknolojik olarak su idaresinin alıştırılmasının toprak düzenleyicisini sulamayla birlikte yapılabilmesinin dünyanın geleceğine direkt tesir edeceğini söyledi Akın Dünyayı kirleten ve yönetenler büyük doruklarda toplanıp yalnızca problemlerden bahsediyor Tahlil teklifleri sunmuyor ya da uygulamıyor Bana nazaran tahlil çiftçilere kolay kullanabileceği tarım teknolojilerini uygun maliyetle sunmak olduğunu düşünüyorum Daima birlikte hareket etmemiz lazım dedi
Biyoçeşitliliği hedefleyen toprak sıhhatini artırmaya yönelik organik tarımla üretim yaptıklarını söyleyen Farge Organik ten İhsan Burak Alsan da bu sayede toprağın randımanını artırarak daha pahalı ve verimli toprak elde etmeye çalıştıklarını söyledi Alsan Dışarıdan girdilere en az düzeyde gereksinimi olan bitkileri yetiştirmeye odaklanıyoruz Biz bu işe birinci başladığımızda bize gülenler kentten köye taşınmış cümbüş arıyor diyenler artık bizden nasıl tarım yaptığımızı öğrenmeye başladılar Değişimin kesimi olmak gerektiğine inanıyorum halinde konuştu
Tarımın kendi içinde tahlili barındıran bir bölüm olduğunu vurgulayan Alsan İklim su güç besin krizine baktığımızda tarımın çok kıymetli yeri var Yanlış tarım formülleri bu krizlerin daha da beslenmesine neden oluyor Sürdürülebilir tarım çok kıymetli Krizlerin önlenmesinde kıymetli aktör olur Yeşil gübrelemenin çiftçiler tarafından bilinmemesi büyük kasvet Ziraî üretimimiz suya bağımlı hale gelmiş Endüstriyel tarım modeli tıpkı uyuşturucu bağımlılığı üzere Toprak bağımlı hale gelmiş Dış girdi olmadan çiftçiler üretemez hale gelmiş Çiftçilerin eğitilmesi tüketicilerin türetici olması gerekiyor Lokal üreticiler desteklenmeli tabirlerini kullandı
Karbondioksit salımını gerçekleştiren en düşük dalların başında tarım ve biyoçeşitlilik dalı olmasına karşın global iklim değişikliğindeki salınımlardan ve doğal afetlerden en çok etkileneceklerin başında da tarım ve biyoçeşitlilik kesimi olduğunu vurgulayan BUÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof Dr Ertuğrul Aksoy da dünyanın beslenmek için mi yoksa daha fazla kazanmak için mi üretmeye karar vermesi gerektiğinin altını çizdi Aksoy Tarım paydaşlarının artık daha çok sesini çıkarması gerekiyor Birtakım alışkanlıkları değiştirmeliyiz Bizi yönetenleri uygun seçmemiz lazım Biz şayet global iklim krizinde global ısınmayı 2 santigrat derecenin altında tutmazsak gelecek nesillerimiz beslenme meselesiyle karşılaşacak Karbondioksit ölçüsünün artışı bitkilerde azot alımını ve protein üretimini engellediği için kaliteli üretim de yapılamıyor Her şey birbirine bağlı Hükümetlerin aldığı azaltım senaryoları bana iki yüzlü geliyor dedi Aksoy Nilüfer Belediyesi nin tarım besin ve iklim alanında yaptığı çalışmaları da paylaştı
Walk2COP27 Zirvesi nin kapanışında kelam alan Sam Baker Şimdi aksiyon zamanı diyerek birlikte hareket etmenin eğitim ve farkındalık çalışmalarının ehemmiyetine vurgu yaptı
İklim değişikliği konusunda problemlerin ve tahlil tekliflerinin muhakkak olduğunu söyleyen Nilüfer Belediye Lideri Turgay Fazilet de Artık aksiyona geçme vakti İklim için çabucak artık diyoruz Her geciktiğimiz gün dünyanın aleyhine işliyor diye konuştu
Kaynak BYZHA Beyaz Haber Ajansı
