Trabzonspor’da 303 maça çıkarak Bordo-Mavili formayı en çok giyen 12. isim olan, bordo-mavili grubun yıllarca kaptanlığını yapan ve 2 dönem evvel Fırtına’da teknik yöneticilik vazifesini üstlenen Hüseyin Çimşir, Fanatik’e açıklamalarda bulundu. Genç çakıştırıcı futbolculuk mesleği hakkında çarpıcı bir Galatasaray itirafında bulundu.
İşte Hüseyin Çimşir’in açıklamalarından ön plana çıkanlar:
Sözlerine Trabzonspor devrindeki hislerini aktararak başlayan Hüseyin Çimşir, “Biz Trabzon’luyuz, Trabzonspor’luyuz… Küçükken izlediğimiz, hayal ettiğimiz, oyun olarak oynadığımız futbolu meslek haline getirdik. Trabzonspor’da 303 maça çıkmak, kaptanlığını yapmak çok kıymetli bir muvaffakiyet kendi adıma. O formayı giymekten, o şehire hizmet etmekten çok mutluyuz, gururluyuz.” sözlerini kullandı.
‘DİNAMO KİEV’LE GÖRÜŞTÜM’
2009 yılında Trabzonspor ile kontratının sona ermesinin akabinde Ukrayna grubu Dinamo Kiev ile görüştüğünü lisana getiren Hüseyin Çimşir, “Trabzon dönemimdeyken şampiyonluğa yaklaştığımız, ikinci olduğumuz devirler var. Bilhassa 2003-2004 ve 2004-2005 dönemlerinde saha içinde de o şampiyonluğu hak ettiğimiz oyunları oynamıştık. Çok da âlâ bir takımımız, kıymetli oyuncularımız vardı. 2009’da kontratım bitti, idare heyeti mukavelemin devam etmesi ismine bir tasarrufta bulunmadı. Yeni bir takım yapılanmasına gidileceğini söylediler, ben de ayrıldım. O orta yeni evlenmiştim, çocuğum da 1 aylıktı. Yurt dışından Dinamo Kiev’le görüştük, Türkiye’den farklı ekiplerle görüştük. Bir anda Bursaspor’da Ertuğrul hoca telefon açtı, istedi beni. Ben de bir kulüple önemli görüşüyordum, hocaya, ‘Hocam bana bir hafta müsaade et. Bir kulüple görüşüyorum, size dönüş yaparım’ dedim.” dedi.
GALATASARAY İTİRAFI
Zamanında Galatasaray’dan da teklif aldığını hatta ön protokolde yaptığını açıklayan “Antalyaspor’da oynarken Galatasaray’dan teklif aldım, o devir protokolde yaptım Galatasaray’la. Lakin o anda Trabzonspor’dan da teklif alınca yuvaya, Trabzon’a döndüm. Özkan Sümer, devrin Galatasaray Lideri Sayın Mehmet Cansun’u aradı, protokolü kaldırmasını rica etti o da kendisini kırmadı, bu türlü bir süreç gelişti.”
‘FİNALE ÇIKTIK’
Trabzonspor’daki teknik yöneticilik misyonunu de pahalandıran genç çalıştırıcı, “16 lig, 6 da kupa maçıyla bir arada 22 maça çıktık. İki mağlubiyetim var onlar da son iki hafta Denizli ve Konya maçları. 22 maçtaki puan ortalamam 2.05. Şampiyonluğa bu kadar yaklaşılmışken kaybedilmesi farklı telaffuzlara neden oldu fakat Ünal hoca sonrasında o süreci uygun yönettik. Türkiye Kupası’nda finale çıktık, ligde son ana kadar yarışta olduk, 3. aldığımız grubu, 2.’liğe getirdik. Oyun ve oyuncuyu geliştirdik, geçen yılki şampiyonluğun temellerinin atıldığı süreçti. Bize nasip olmadı şampiyonluk lakin o devir olumluydu. Türkiye’de yalnızca şampiyonlar hatırlanır, ikinciler hatırlanmaz lakin başarılıydık. Şayet başarıda tek kriter şampiyonluksa o vakit Trabzonspor tarihinde 3-4 tane başarılı hoca var. Ötekilerin hepsi başarısız, ikinciler, üçüncüler… O mantık gerçek değil, kaideler kıymetli.” halinde konuştu.
‘ŞİMDİKİ MUVAFFAKİYETLERDE BİZİM DE HİSSEMİZ VAR’
Bordo-mavili takımın son devirdeki muvaffakiyetinde kendi periyodunun de hissesi olduğunu belirten Hüseyin Çimşir, “Bakıldığında Trabzonspor dört yılda; bir şampiyonluk, bir ikincilik ve iki de dördüncülük yaşadı. Bir Türkiye Kupası, 2 de Üstün Kupa kazandı. İvme her geçen gün üste çıkmış. Bu bir anda olmadı, bunun bir süreci var. Bu süreçte de Ünal Karaman’ın, benim, takımımızın, idarenin, oyuncuların, taraftarın hissesi var. Kimsenin emeğine haksızlık edilmesin.” açıklamasını yaptı
NWAKAEME’NİN TRANSFERİ
Anthony Nwakaeme’nin transferi hakkında ise Hüseyin Çimşir, “En maliyetli isim Anthony Nwakaeme’ydi o vakit. 1.1 milyon Euro bonservis, maaşı da 800-900 bin Euro bandında bir sayıydı. İsrail’den geldi, ne olacağı soru işaretiydi. Ben Konyaspor’da çalışırken, Nwakaeme önümüze gelen bir oyuncuydu ancak o periyot Konyaspor’a alamamıştık. Başta bu türlü bir arayışımız yoktu lakin Burak Yılmaz dönem başı kampında ameliyat olunca muhtaçlık doğdu, hem kenar oynayabilen hem de santrfor oynayabilen oyuncu aradık. Yeniden Nwakaeme ismi önümüze geldi, benim aslında bildiğim isimdi, direkt onay verdim.” dedi.
‘JESUS’LU FENERBAHÇE EN İYİSİ’
Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın teknik yöneticilerinin de performanslarını yorumlayan Hüseyin Çimşir şu sözleri kullandı:
“Jesus atletik ve dayanıklılığı yüksek oyuncularla önde oynayıp, savunmayı orta alana kadar çıkartan bir hoca. 3 de yese 4 atacak bir mantık. Hem Avrupa da hem de ligde en coşkulu, en tempolu oyunu Jesus’la birlikte Fenerbahçe oynuyor. Oyuncu değişse de oyun anlayışı değişmiyor.”
‘ISMAEL’İN TOPA SAHİP OLMA ANLAYIŞI YOK’
“Ismael coşkulu bir oyunla başlayıp sonrasında temposuzluk, oyuna hükmedememe meseleleri var. Topa sahip olma anlayışı yok, daha dikine oynayan, daha süratli atak sonlandırmak isteyen bir yapısı var. Ancak büyük gruplar oyundaki coşkuyla taraftarını etkiliyor. Orada eksiklik yaşıyor.”
‘OKAN BURUK’UN EN BÜYÜK SIKINTISI’
“Okan hocanın oyunculuk mesleğini konuşmaya gerek yok. Antrenörlüğünde kupası var şampiyonluğu var. En büyük derdi yeni bir idare, yeni bir takım, önemli meslekli oyuncuları çok hazır olmayarak geldi. Oyun olarak istenen düzeyde değil fakat puan olarak fazla kopmadı. Yarıştalar, yüksek kalibre oyuncuları var, skor olarak da işe girerlerse hocayı ve grubu rahatlatırlar.”
