İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Suat Özlüler Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Duruşma savcısı temel hakkındaki mütalaasında, sanığın alkollü bir biçimde maktulle ile tartışmaya devam ettiğini, sanığın oda içerisinde iki el ateş ettiğini ve olay tarihinde çocuk olan maktulü tabancayla vurarak öldürdüğünü kaydetti. Savcı, cezada indirim yapılmasını gerektirecek bir neden olmadığını belirterek sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet mahpus talebinde bulundu.
“ATEŞ ETTİM, LAKİN EŞİME YÖNELİK HAREKETİM OLMADI”
Sanık Suat Özlüler ise savunmasında, “Eşime ateş etmedim. 1-2 ateş ettiğim gerçek fakat eşime yönelik aksiyonum olmamıştır. Tabancayı sehpanın üzerine bıraktım. Eşimle konuşmaya çalıştım. 10-15 dakika kadar sonra lavaboya geçtim. Tam ışığı yakıp içeri geçecekken bir el ateş sesi duydum. Tuvalete girmeden eşimi bulunduğu yere gittim. Eşimi yerde gördüm. Bağırarak yardım talebinde bulundum. Hastaneye yetiştirmeye çalıştım. Kaçmadım. Saklanmadım. Fakat yetiştiremedim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim” dedi. Sanık avukatı da mütalaayı kabul etmediklerini söz ederek “Anlık bir tartışma sonucu meydana gelen bir intihar olayı kelam hususudur. Müvekkilin atılı hatası işlediğine dair kanıt yoktur. Müvekkilimin tahliyesini ve beraatini talep ederim” dedi.
“ÜST HADDEN CEZALANDIRILSIN”
Şikayetçi avukatları ise, sanığın üst hadden cezalandırılmasını talep ettiler.
OY ÇOKLUĞUYLA MÜEBBET MAHPUS CEZASI VERİLDİ
Mahkeme heyeti oy çokluğuyla sanık Suat Özlüler’in “Çocuğa karşı taammüden öldürme” cürmünü işlediğini sabit gördü. Heyet, sanığı evvel ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırdı. Verilecek cezanın geleceği üzerindeki mümkün tesirleri göz önüne alan heyet, sanık Özlüler hakkında müebbet mahpus cezası verdi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Mahkeme heyeti üyesi bir hakim ise sanığa beraat verilmesi ve tahliye edilmesi tarafında karara şerh düştü.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, imam nikahlı eş olan 17 yaşındaki Gülseren Mamuş ile Suat Özlüler’in, 6 aylık bir çocuklarının olduğu belirtildi. Olay günü olan 15 Eylül 2021’de maktulün kendisini aldattığını tez ettiği kocasıyla tartıştığı, tartışma sırasında Gülseren Mamuş’un başından silahla vurulduğu belirtildi. İddianamede, sanığın ağır yaralanan eşini yaralı halde kucağına alarak sokaktan geçen bir aracı durdurup hastaneye götürdüğü, olayın görevlilere intikal etmesi sonucu soruşturmaya başlandığı, maktulün hastanede öldüğü anlatıldı. Nöbetçi mahkemeye verdiği sözünde, “Ben vurmadım, eşim kendini vurdu” diyen Suat Özlüler, 16 Eylül’de tutuklandı. İddianamede, dini nikahlı eşini tabanca ile vurarak öldürdüğü belirtilen sanığın “Kasten öldürme” kabahatinden müebbet mahpusla cezalandırılması istendi. Suat Özlüler birinci duruşmada yaptığı savunmasında, eşini öldürmediğini tabir ederek “Olay günü, eşim beni kıskanmıştı. O yüzden tartışıyorduk. O hararetle, eşim bana inansın, sakinleşsin diye silahımı çıkardım, elime aldım. Duvara yanlışsız niçin ateş ettim bilmiyorum. Sakinleşsin diye, dursun diye yaptım. Çok ağlıyordu fakat eşime ateş etmedim. Silahı sehpa üzerine bıraktıktan sonra konuşmaya devam ettik. Sonrasında tuvalete gerçek çıkacağım sırada silah sesi duydum. Eşimi dolabın olduğu yerde yatar vaziyette gördüm. O sırada teyzemin kızı Ceylan art odadaydı. Yanımızda değildi. Ceylan abla diye bağırınca yanımıza geldi. Sonra çabucak eşimi aldım, hastaneye götürdüm. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum” demişti. (DHA)
