Van’da yaşayan ve geçtiğimiz günlerde kalp ağrısı şikayetiyle Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinin acil servisine giden 57 yaşındaki Abdulmenaf Öner’in elektrokardiyografi ve ekokardiyografi sonuçlarından şüphelenmesi üzerine uzman doktora yönlendirildi. Hastayı muayene eden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gürkan İmre, kalbin sol tarafını besleyen damarda kasılma kusuru tespit ederek, hastaya acil olarak anjiyo yapılmasını önerdi. Lakin uzman tabibin teklifini reddeden hasta, hastaneden ayrıldığı sırada kalp krizi geçirerek yere yığıldı. Hekimlerin kalp masajı ve elektroşok müdahalesinin akabinde kalbi tekrar çalışan hastaya daha sonra anjiyo yapıldı. Sol kalp damarının büsbütün kapalı olmasından ötürü stent takılan hasta, 3 günün akabinde sıhhatine kavuşarak hastanede taburcu edildi.
“BİR SAATLİK GECİKME ÖMRÜNÜZDEN 10 YIL EKSİLTEBİLİR”
İHA muhabirine konuşan Hastane Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, kalp krizi durumunda kendileri için vakitle yarış olduğunu belirtti. Her geçen dakikanın hasta için hayati bir değere sahip olduğunun altını çizen Başhekim Sarıkaya, “Kalp krizi kuşkusuyla hastaneye gelen hastaya tabipler anjiyografi önerdiğinde süratli bir halde karar verilmelidir. Bir saatlik gecikme ömrünüzden tahminen 10 yıl eksiltebilir. Bölgemizde bazen aile büyükleri yahut çocuklar bekleniyor. Bu tıp durumlarda süratli karar vermek gerekiyor. Kalp merkezimizde 7 gün 24 saat aslına dayalı olarak kalp krizi ve acil hastalara müdahale edilmektedir” dedi.
“KAPIDAN ÇIKAR ÇIKMAZ KALBİNİN DURABİLECEĞİNİ SÖYLEDİM”
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gürkan İmre ise kalbi besleyen damarda tespit edilen rahatsızlıktan ötürü hastaya anjiyo önerdiğini, fakat hastanın bunu kabul etmeyip konuta gidip daha sonra geleceği tarafında kendisine dönüş yapıldığını söyledi. İmre, “Ben bu hastalığın dakikalar içerisinde kötüleşebileceğini ve kapıdan çıkar çıkmaz kalbinin durabileceğini söyledim. Fakat hastayı ikna edemedik. Hasta yanımdan ayrıldı. Acilde kan sulandırıcı iğnesi yapıldıktan sonra hastane çıkış kapısına yönelirken kalbi durmuş ve oracıkta yığılmış. Haber gelmesi üzerine ben de aşağı indim. Kalp masajı ve elektroşok tedavisi uyguladık. Sonrasında ise hastanın kalbi tekrar çalıştı. Acilden tekrar hastayı üst çıkardık ve anjiyosunu yaptık. Kalbin sol tarafındaki damar yüzde 100 kapalı çıktı ve oraya stent taktık. 10 dakika içinde hastanın stendini bitirmiş olduk. Hasta sağlıklı bir biçimde ağır bakımdan çıktı. 3 gün sonra ise hastamızı taburcu ettik” diye konuştu.
“EVE GİTSEYDİ GERİ DÖNMESİ İMKANSIZDI”
Göğüs ağrısı ve kalp krizi kuşkusuyla acile başvuran hastalara bir davette bulunan İmre, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Acil yahut kardiyoloji uzmanı, hastaya anjiyografi önerildiğinde hekimimizi dinlememiz lazım. Bu hastamız çok kısmetliydi. Bu hastamız konuta gitseydi ya da minibüsteyken kalbi durması durumunda geri dönmesi imkansızdı. Zira orada elektroşok aygıtı yok fakat hastane ortamında kalbi durduğu için bu hastamız çok şanslıydı. Geçmişte bu tip acı deneyimimiz oldu. Anjiyo önerdiğimiz halde kabul etmeyip konutta yahut yolda vefat eden hastalarımız oldu. Hekimimiz anjiyo öneriyorsa, anjiyomuzu olalım.”
“HERKES BENİM KADAR ŞANSLI OLMAYABİLİR”
Doktorun anjiyo teklifini reddettiğini lisana getiren Abdulmenaf Öner isimli hasta da, “Doktorumuzu çekinerek reddettik. Zira daha evvel bu türlü bir olay başımıza gelmemişti. Tabibimiz saatlerin ve dakikaların çok kıymetli olduğunu söyledi. Lakin bizler de 1-2 gün sonra gelelim dedik. O sırada hastane kapısında kalbim durmuş ve düşmüşüm. Kalp masajı ve elektroşokla beni hayata döndürmüşler. Tabiplerimiz bir şey önerdiği vakit kesinlikle uygulamamız lazım. Herkes benim kadar şanslı olmayabilir. Verilmiş bir sadakam varmış. Hekimlerimize ve sıhhat çalışanlarına minnet borcum var” biçiminde konuştu.
