Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların konut içerisinde misyon ve sorumluluklarını yerine getirmek istemediklerini, çoklukla renkli ve süratli akan şeyler daha çok ilgilerini çektiğinden televizyon izlemeyi ya da bilgisayarda oyun oynamayı tercih edebildiklerini belirten Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, çocuğun yönlendirilmesinin kıymetine işaret etti. Bilhassa anne ve baba olarak sözel bağlantıda benimsenmesi gereken en değerli noktanın olumlu bir söz lisanı kullanılması olduğunu vurgulayan Aydoğdu, “DEHB sahibi çocukların özsaygılarını korumak, onları eleştirmeden, suçlamadan yahut etiketlemeden bağlantı kurmak ve kendisinden beklenen davranışı yapabilmek için motive etmek epey kıymetlidir.” diye konuştu.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) farkındalık ayı münasebetiyle yaptığı açıklamada DEHB’li çocuklara yanlışsız yaklaşımla ilgili değerlendirmede bulundu.
Sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınabilirler
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların dersleri dinlerken ya da ödevlerini yaparken birden fazla vakit zorlanabildiklerini belirten Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu,
“DEHB’li çocuklar konut içerisinde sahip oldukları vazife ve sorumlulukları yerine getirmek istemezler. Bununla birlikte televizyon izlerken yahut bilgisayarda oyun oynarken meşakkat yaşamazlar zira ekseriyetle renkli ve süratli akan şeyler daha çok ilgilerini çeker.” dedi.
Çocuğu yönlendirmek gerekir
Çocuğun gösterdiği iki farklı tavrın ebeveynler için epeyce zorlayıcı olabildiğini ve çocukla çatışma yaşanmasına sebep olabileceğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Ancak bu durumun çocuğumuzun tercih ettiği bir durum olmadığını hatırlamak ve bağlantı halimizi bu doğrultuda belirlemek epey değerlidir. Eleştirel ve cezalandırıcı telaffuzlardan, davranışlardan kaçarak anlayan ve yönlendiren tavırlar benimsemek her vakit daha sağlıklıdır” dedi.
Olumlu bir lisan kullanılmalıdır
DEHB’li çocuklara yönelik ebeveynler tarafından kimi tavır kusurlarının olduğunu söz eden Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, bilhassa olumlu bir lisan kullanmanın değerine işaret ett:
“Özellikle anne ve baba olarak sözel bağlantıda benimsenmesi gereken en değerli nokta; olumlu bir söz lisanı kullanılmasıdır. DEHB sahibi çocukların özsaygılarını korumak, onları eleştirmeden, suçlamadan yahut etiketlemeden bağlantı kurmak ve kendisinden beklenen davranışı yapabilmek için motive etmek epey değerlidir. ‘Sınıfta dersi dinlemiyorsun’ üzere eleştirel bir cümle kurarak çocuğu incitmek yerine ‘Ders esnasında dikkatini odaklamakta zorlanıyorsun’ halinde durumu belirtmek ve yaşadığı zorluğu fark ettiğimizi hissettiren bir tabirde bulunmak çocukla kurulan ilginin yapan bir halde ilerleyebilmesi için de epeyce değerlidir.”
Hatalı niyetler düzeltilmelidir
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip olan çocuk ve yetişkinler hakkında birtakım niyet ve davranış yanlışlarının mevcut olduğunu söz eden Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Öncelikle dikkat eksikiliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşayan çocuk, ergen ve yetişkinler için yanlış bildiğimiz niyetleri fark etmek ve doğrusunu bilerek davranmak hem bu kişi için hem de o şahısla kuracağımız münasebet için çok daha sağlıklı olacaktır.” dedi.
Hatalı niyetler düzeltilmelidir
Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, yaygın olarak karşılaşılan bu yanılgılı kanıların düzeltilmesi gerektiğini belirterek kelamlarını şöyle tamamladı:
“DEHB’li çocukların bazen güzel bir eğitim almadıkları ve kâfi ya da yanlışsız bir eğitim almamalarından ötürü bu şekil davranışlar sergiledikleri düşünülmektedir. Bilinmesi gereken şey durumun yeterli bir eğitim almamakla alakalı olmadığıdır.
DEHB’li çocuklar hasta değildir. Bu çocuklar başka çocuklardan farklı düşünüp hissedip, hareket ederler. Tıbbi terminoloji içerisinde hastalık olarak bahsedilse de toplumsal hayat içerisinde bu durum çocuğu etiketlemek niyetiyle ‘hastalık’ olarak kullanılmamalıdır.
DEHB’li çocukların zekaları ile alakalı bir durum olmaktan fazla dikkat ve odaklanma ile alakalı bir durumdur. Dikkat mühletleri kısa olduğu için akademik muvaffakiyetleri düşük olabilir lakin bu durum zeka performansı ile açıklanmamalıdır.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
