SELİN CEYLAN / MİLLİYET – Muzo Hayri’yi karşılan iki çocuk ve bayanı gördükten sonra dayanamadı yanlarına gitti. Türkan’ın çay davetini geri çevirmeyerek içeriye girdi. Sedat Nalan’la konuşmak konusunda çok diretti ve sonunda kendini dinletti. Cavit eniştesini dinleyerek her şeyi kabullenmiş bir halde içini döktü. ‘Ben sana beni terk etmekten öbür bir seçenek bırakmadım! Hayallerini, umutlarını her şeyi mahvettim.’ dedi.
Muzo Hayri’nin ailesi Türkan ve kızlarıyla tanıştı. Şok içinde konuttan çıktı. Hayri konuşmak istese de Muzo hiç dinlemeden otomobiline binip gitti. Nalan Sedat’ın söylediklerinden çok keyifli oldu lakin sebebini anlamadı. ‘Helalleşmek için…’ dedi. ‘Vicdan azabım biraz olsun dinsin istiyorum’ diye ekledi.
Nalan tekrar naif halinden ödün vermeden ‘Tabii ki helal ediyorum.’ dedi. Sedat elindeki alyansı işte o vakit çıkardı, nalan uzattı ve ‘Buna baktıkça benim mahçubiyetimi hatırla benden nefret etme olur mu?’ dedi. Hayri Muzo’nun ailesini öğrendiği için çok gergindi. Tüm hududunu yeniden Türkan’dan çıkardı.
Muzo’ gördüklerini anlatmak için Nalan’ın yanına gitti. Fakat yapamadı çok üzgün bir biçimde konuta geri döndü. Hayri’yle Nalan tekrar parkta buluşmak üzere anlaştılar. Gülcihan hastaneden meskene döndü. Bu sırada Hayri Muzaffer’le görüşmek için onu da parka davet etti. Muzo ‘Sen ne ismi ne onursuz bir adamsın ya! Hiç mi utanmadın o kıza palavralar söylerken. Pırlanta üzere ailen var onlardan da mı utanmadın?’
Hayri durumunu anlatmaya çalıştı. İstemeden haberi olmadan evlendiğini anlattı. Muzo ‘Sen latife mı yapıyorsun? Sen evli misin değil misin?’ Hayri utanmadan ‘Sormadınız ki! Sorsaydınız söylerdim.’ Muzo çok sonlandı. ‘Sen bizi aptal mı zannediyorsun? Nalan’a ne söyleyeceksin? Senden kurtulmamız bu palavralar sayesinde çok daha rahat olacak. Sana 2 gün mühlet veriyorum her şeyi Nalan’a anlat, yoksa ben onu alır o konuta getiririm.’ dedi. Hayri anlatacağını söyledi. Duydukları ve gördüğü pişkinlik karşısında şoke olan Muzo, Hayri’ye ‘Sen benim hayatımda gördüğüm en ismi adamsın!’. Hayri her şeye karşın işleri yoluna koyacağına emindi.
Sedat karmakarışık olmuştu. Hisler istikrarsız, ne istediğini bilmiyordu. Herkesin Nalan demesinden bunalmıştı. Çabucak eski sevgililerinden birini aradı, görüşme ayarlamaya çalıştı. Buyruk herkese teşekkür ederek veda etmeye geldi. Türkan başındaki soru işaretlerini komşuyla dertleşti, hislerini anlattı. Muzo Billur’a Nalan en kısa vakitte Hayri sorununu bitireceğini söyledi. Bu sırada Hayri Nalan’a ‘Hadi evlenelim.’ dedi. Nalan çok keyifli bir biçimde ‘Olur lakin çabucak değil insanların kalbine indirmeyelim.’ dedi. Hafize Hayri konusunda bir açıklama bekledii. Nalan Hayri’yle birlikte olduğunu ve çok memnun olduğunu söyledi. ‘Eğer kusur yaparsak birlikte yapalım olur mu Hafiş?’ dedi.
Nalan, aldığı evlilik teklifini Billur’a söyledi. Billur bu habere pek sevinemedi. Hayri Nalan’a aşık olduğunu birlikte olduklarını arkadaşına anlattı. Arkadaşı söylediklerine güldü, inanamadı. Nalan, Billur ve Hafiş Hayri’nin çalıştığı yere gelince arkadaşı gözlerine inanamadı. Sedat eski kız arkadaşının meskenine gitti, Kız içeri almak istemese de direkt içeri girdi. Otel odasında kötüleşen Metin hastane odasında gözlerini açtı çabucak Hafize’yi aradı ancak Hafize telefonu açmadı. Türkan kızlarının bulduğu kutudan Nalan’ın fotoğraflarını görünce kuşkularından emin oldu.
Sedat eski kız arkadaşının konutundan çıkarken kızın sevgilisine yakalandılar. Sedat’ın zihninden Muzo’nun onun için söyledikleri geçerken kendini bilerek adamlara dövdürdü. Türkan kızlarını alıp Hayri’nin çalıştığı yere gitti. Billur ve Hafiş masada Hayri ve Nalan’ı yalnız bıraktı onlar sohbet ederken Türkan onları gördü. Çocuklar da fotoğraflardaki kişinin Nalan olduğunu fark ettiler. Hayri tam her şeyi açıklayacakken Türkan’la göz göze geldi.
