1975-2012 yılları ortasında aralıklarla Eurovision Müzik Yarışı’nın Türkçe sunuculuğunu yapan Bülend Özveren, ani bir rahatsızlık sebebiyle Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi kaldırılmış ve ağır bakıma alınmıştı. İki hafta evvel eşinin son durumuyla ilgili toplumsal medya hesabından bilgi veren Sebla Özveren, şu tabirleri kullanmıştı:
Bazı haber sitelerinde eşim Bülend Özveren’in vefat ettiği yazılmaktadır. Haber gerçek dışıdır. Kendisi hala ağır bakımda tedavi görmektedir. Bülent’in durumunu çok merak eden arkadaşlar için paylaşıyorum. Maalesef hala ağır bakımda. Dualarınız için çok teşekkür ederim.
“BÜLEND’İ KAYBETTİK”
Ancak Bülend Özveren, ağır bakımdaki ömür çabasını dün kaybetti ve 79 yaşında vefat etti. Acı haberi eşi Sebla Özveren toplumsal medya hesabından duyurdu. Özveren, paylaşımına; ‘Çok üzgünüm.Bülent’i kaybettik. Başımız sağ olsun’ notunu düştü.
SON SEYAHATİNE UĞURLANDI
Özveren için Hacı Eyüp Saadet Çarmıklı Camii’nde cenaze merasimi düzenlendi. Taziyeleri Bülend Özveren’in eşi Sebla Özveren ve oğlu Kunt Özveren kabul etti. Merasime televizyon dünyasından çok sayıda isim katıldı. İkindi namazı sonrası kılınan cenaze namazının akabinde Bülend Özveren’in naaşı defnedilmek üzere Hoşdere Mezarlığı’na götürüldü.
“TÜRKÇE’Yİ EN UYGUN KONUŞAN ÇOK DEĞERLİ BİR İSİMDİ”
Şarkı müellifi ve spor spikeri Ali Kocatepe, “Büyük bir kayıp. Benim 50 yıldan fazladır tanıdığım arkadaşım, dostumdu. Türkçe’yi en güzel konuşan, sunucu olarak örnek programlar ortaya koyan ve de Eurovision ile anılan çok değerli bir kişiydi. Bülent diye yazılıyor her yerde ama bana ‘İsmimin son harfi T değil D’ sıkıntısı. Maç spikeri olmak için imtihana girmişti, imtihanı kazandı lakin hiç hayatında maç anlatmadı. Eşi Sebla ile de ben tanıştırmıştım” dedi.
“TÜRK TELEVİZYONCULUĞUNDA ÇIĞIR AÇMIŞ BİR AĞABEYİMİZDİ”
Haber spikeri Orhan Ertanhan, “Benim meslek büyüğümdü ve Türkiye’de televizyonculuğun duayeni diyebileceğimiz, kalan az birkaç bireyden bir tanesiydi. Hem meslekte hem özel yaşantısında örnek bir insandı, hepimizde emeği olmuştur. Ekrandaki sunum hünerleriyle, canlı dinamik Türkçesiyle Türk televizyonculuğunda çığır açmış bir ağabeyimizdi. Maalesef birer birer azalıyoruz. Umuyorum ışıklar içinde uyur ve mirasını genç jenerasyonlardan devam ettirenler çıkar” diye konuştu.
“BANA KASVETİNİ ANLATTI ‘TAKMA KAFAYA’ DEDİM”
Yapımcı ve direktör Bülent Osma, “Kardeşim üzereydi, aşağı üst 35 sene birlikte çalıştık. Ne o bensiz program yaptı, çabucak hemen ne de ben onsuz program yaptım o kadar iç içeydik. Emekli olduk yeniden birlikte devam ettik. Bundan sonra ne söyleyebilirim? Hastaneye yatmasından bir müddet evvel konuştuk ‘Şu şu düşüncelerim var’ dedi, ben de ona ‘Takma kafaya’ dedim lakin o ‘boşmuş durumum güzel değil’ dememişti” formunda konuştu.
