Çiğdem Yılmaz- Konya’da altı aylık gebe eşi Sadife Yüzer’i karnındaki bebeğin kendisinden olmadığı argümanıyla tüfekle öldüren Ali Yüzer hakkında lokal mahkemenin verdiği “haksız tahrik” ve “iyi hal” indirimi uygulanarak verilen 23 yıl mahpus cezasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından onanmasının talep edilmesi yansılara neden oldu.
Konya’da yaşayan Ali İstek Yüzer (36), eşi Sadife Yüzer’e (35) sistematik bir biçimde şiddet uyguluyordu. Genç bayan, 2018 yılında gördüğü şiddete daha fazla dayanamayıp ailesinin konutuna gitti ve Yüzer hakkında uzaklaştırma kararı aldırdı. Fakat Süzer uzaklaştırma kararına uymayıp, eşinin ailesinin meskenine giderek aileyi mevtle tehdit etti. Genç bayan meskene dönmemekte kararlıydı lakin üç çocuğu eşindeydi, çocuklarından biri ise engelli ve bakıma muhtaçtı. Yalnızca bu yüzden şiddet gördüğü eşinin yanına dönmek zorunda kaldı. Konutuna döndü ve iki yıl sonra altı aylık gebeyken eşi tarafından tüfekle öldürüldü.
Elemin tesiriyle öldürmüş!
Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “gebe olduğunu bildiği eşine karşı taammüden öldürmek” hatasından yargılanan Yüzer, ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı. Mahkeme heyeti, Yüzer’in cürmü “haksız tahrik” altında gerçekleştirdiğine kanaat getirip cezayı müebbet mahpusa indirdi. Sadife Yüzer’in ailesinin avukatı Buğra Büyükağaçcı karara itiraz etti. Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, cezayı fazla bulup, kararı bozarak belgeyi yine 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahallî mahkeme kararını yeniledi. Evrak, tekrar Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildi. Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nde Yüzer’e evvel müebbet mahpus cezası verdi. Heyet, cürmün “haksiz tahrik” altında işlendiğini belirtti. Heyet, Yüzer’in “yargılama sürecindeki davranışlarını göz önünde bulundurarak” cezayı 23 yıla düşürdü. Bu kararın akabinde belge temyiz için Yargıtay’a gönderildi. Belgeyi inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne, cezanın onanması talebinde bulundu. Savcılık kararında, “Sanığın hatası tasarlayarak işlediğine ait evrakta kanıt bulunmadığı, maktulenin sanığı aldattığı manasına gelecek formda kelam söylemesinden kaynaklanan hiddet ve elemin tesiri ile hareketi gerçekleştirildiği anlaşıldı” tabirlerine yer verdi.
‘Uluslararası hukuka gideriz’
Sadife Yüzer’in ailesinin avukatı Büyükağaçcı, “Yargıtay 1. Dairesi’nin kararını bekliyoruz. Olur da Yargıtay da onaylarsa Türk hukukunda yollarımız kapanmış olur, biz de uluslarası hukuka başvururuz. Bu davada haksız tahrik kaidelerinin hiçbiri oluşmuyor lakin buna karşın sanığın sav ettiği bir konu var ve bu da genelde eşlerini öldüren erkeklerin birçoklarının yaptığı bir savunma. Olayı gören yok, kamera kaydı yok. İstinaf Mahkemesi de onu şu biçimde yorumladı: ‘Sanık bu formda bir savuma yapıyor, aksi ispatlanmıyor. O yüzden sanık lehine yorumluyoruz.’ Meğer bize nazaran, haksız tahrikin hiçbir kaidesi oluşmuyor. Zira sanığın karakolda ve savcılıkta verdiği birinci tabirlerde eşinin sadakatsizliğini görmediğini söylüyor. Lakin savunma evresinde aksini sav edip indirim aldı. Budavaya baktığım için değil, üçüncü bir gözle de yorumlasam, bu kararı muhakkak yanlışsız bulmuyorum.”
Sadife Yüzer’in erkek kardeşi Rıfat Yıldız da “İki canlıyı bilerek, isteyerek öldüren birine nasıl indirim uygulanır, aklım almıyor” diye isyan etti.
Ölüm kronolojisi
2 Temmuz 2018: Sadife Yüzer, eşinden gördüğü şiddet nedeniyle karakola gidip şikayetçi oldu ve uzaklaştırma kararı talep etti. Karakolda verdiği sözde ise şunları söyledi: “Alnıma, yüzüme, burnuma yumruk vurdu. Küfür ederek, ‘Seni öldüreceğim’ dedi. Tıpkı biçimde yumrukla erkek kardeşime ve babama da saldırdı. Eşim hakkında uzaklaştırma verilmesini talep ediyorum.”
16 Aralık 2020: Ali İstek Yüzer, altı aylık gebe eşini beş el ateş ederek öldürdü. Yüzer, birebir gün karakolda verdiği sözde, “Eşimin beni aldattığını düşünerek şüphelendim ancak bu vakte kadar aldatmayla ilgili hiçbir durumla karşılaşmadım ve görmedim. Pişmanım, keşke eşimi vurmasaydım” dedi.
17 Aralık 2020: Yüzer, savcılığa verdiği sözünde ise “Eşim bana çocuklarımın benden olmadığını söyledi. Lakin ben eşimle 12 yıldır evliyim. Şimdiye kadar beni aldattığı tarafında hiçbir kuşkum olmadı. Olay günü de eşim bana bu türlü söyleyince sinirlerime hakim olamadım, pişmanım” dedi.
5 Mayıs 2021: Yüzer, Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaptığı savunmasında apayrı bir tabir verdi: “Eşimle aramda 5 yıldır geçimsizlik vardı. Eşim bana kuzenim ile bağı olduğunu söyledi. ‘Karnımdaki bebek senden değil’ dedi. ‘Erkekliğin yoksa getir sana bir kurşun sıkayım’ dedi. Bu kelamlar benim zoruma gitti.”
8 Haziran 2022: Yüzer, İstinaf Mahkemesi’ndeki savunmasında da şunları sav etti: “Daha evvel de konutta bana ilişkin olmayan erkek çamaşırı, gömlek ve kazak görmüştüm. Kahvaltıdan sonra da çocukların benden olmadığını söyleyince meskende gördüğüm ceketin kuzenime ilişkin olduğu hissine kapıldım. Meskende bulunan av tüfeğiyle 3-4 el ateş ettim. Eşimin gebe olduğunu biliyordum.”
