SKORER ÖZEL
Milliyet müelliflerinden Mustafa Anıklı, bugünkü yazısında “Futboldaki EYT’liler” başlığını kullanarak son yıllarda üç büyüklerin yanlış transfer siyasetlerini eleştirdi. Anıklı, Icardi’den Mesut Özil’e Arda Turan’dan Adem Ljajic’e kadar birçok bahiste kıymetli değerlendirmelerde bulundu.
Mustafa Anıklı’nın yazısı şu biçimde;
Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT), çıkacak müjdeli bir haberi bekleyedursun, futbolda bu hakkı elde edenler o kadar çehre var ki…
Geliyorlar, yatıyorlar, gidiyorlar… Üstelik üzerlerindeki “dünya yıldızı” etiketini bile çıkarmıyorlar. Lakin “yıldız” bekleyenler, karşılarında “meteor” buluyor. Kafa-göz yaran cinsinden!
Bu hususta birincilik, sanırım Galatasaray’da… Radamel Falcao, rakip kıskandıran cinsten bir transferdi. Lakin yaptıkları, pardon yapmadıkları ile gündeme oturdu. 2 yılda 14 milyon euro ile toz oldu!
Yok, yok… Galatasaray’a bu bile ders olmadı güya… Benfica’dan kiralanan ve 2 milyon 300 bin euro alan Seferoviç’e, daha 8. haftada “Sıfıroviç” lakabı konmuşsa, bundan sonra maçlarda alacağı her dakika, onun ismine bir “iğneli fıçı” üzere olacaktır.
35’lik Mertens’in varoluşu ve gelişi bile, “ooooo” diyerek birçok futbol sevdalısına iç geçirtti; lakin alanda kaldığı mühlet “yoooo” dedirtti. Mata için konuşmak doğrusu erken, ancak Icardi’nin kokusu çıktı, çok daha erken! Arjantinli, -söylenene göre- daha baştan yedek yeleğini fırlatıp atabiliyor, buna da sakatlık kılıfı uyduruluyorsa, bu durum daha büyük sakatlıklar (!) çıkarır.
EYT’liler dışında; Arda Turan, Semih Kaya, Fatih Öztürk üzere “kıyak emeklilik” yaşayanlar da olmadı mı Galatasaray’da? Ya da “malulen” uzaklaşan Omar Elabdellaoui…
Icardi’nin gündem olması nedeniyle, odak noktasında Galatasaray olsa da, Fenerbahçe ve Beşiktaş içinde de, EYT’liler (!) yok değil… Fenerbahçe’de bugün değil lakin son birkaç seneye baktığımızda, bunlardan çokça bulunmakta… Liste başı Mesut Özil doğal ki… Sakatlıkları, hocalarıyla olan meseleleri arka arda gelince, 1.5 yıl su üzere geçti, kendi değişiyle tutkunu olduğu sarı-lacivert renkler, paranın rengi karşısında ezildi!
Ya Sosa, Novak, Papiss Cisse, Max Cruse, Mevlüt Erdinç, Mehmet Ekici… İsimlerin hepsi alımlı, fakat futbolları ıstırap verici…
Beşiktaş için de durum farklı değildi. Adem Ljajic, Douglas, N’Sakala üzere EYT’liler, emekli olma yaşını çoktan geçmiş Atiba’dan bile utanmadı. Yata yata, ite kaka, Kartal’ın parasını aldılar, daha genç yaşta emekliliğin tadına vardılar.
PR bu türlü bir şey
Beşiktaş-Fenerbahçe gayreti, skor açısından tatmin etmedi. Lakin futbol tarafından son dakikalar, siyah-beyazlılar ismine umutlu, Kadıköy takımı açısından zahmetli geçti.
Özellikle Ghezzal’in 72’de oyuna girmesiyle, Beşiktaş’ın çehresi de değişmiş oldu. Maçın sonrasında, Beşiktaş Teknik Yöneticisi Valerien Ismael’in atağı, getirdiğiyle değil, gecikmesiyle konuşuldu. Ismael’in işi zor!
Fenerbahçe’nin rakibi ofsayta düşürme mahareti de, büyük bir taktik ustalığı olarak yansıtıldı. Jesus’un kredisinin çok olduğu biliniyor. Tıpkı şeyi Valerien Ismael yapsa, kamuoyuna bu türlü mi yansırdı?
Gazetem MİLLİYET’te bu durum “Savunma duvarı” başlığıyla manşete çıkarken, Hürriyet, “Ofsayt sihirbazları”, Sabah, “Kurt kapanı”, Posta da “Rakipler ofsaytta” diye duyurdu.
Neden bu türlü? PR ya da Türkçe tarifiyle “halkla ilişkiler” bu türlü bir şey işte…
Trabzonlu Gomez
Trabzonspor’un sürpriz bir atılımla renklerine bağladığı Maxi Gomez, günden güne daha güzele gitmeye, kendini daha fazla göstermeye başladı. Son oynanan Kayserispor müsabakasında, sahanın yıldızı durumundaki Uruguaylı, tahminen gol atamadı fakat yaptığı asistle, Fırtına’nın esmesine neden oldu.
Şehrin sokaklarını gezen, halkla iç içe olmaktan çekinmeyen Gomez’e bakar mısınız; tutmuş Trabzon 1. Amatör Küme maçına gitmiş. Ahmet Suat Özyazıcı Stadı’ndaki Necmiatispor-Özdilspor müsabakasında, tribünde yer alan bordo-mavili futbolcu, arkadaşlarına ders üzere bir hareket gösterdi. Trabzonspor’da yetişen ya da Türk olan kaç oyuncu, Özyazıcı Stadı’na gitmiş, oradaki maçı izlemiştir sanki?
Bu ortada meraklısına not: Necmiati maçı 5-2 kazandı.
