İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesinden 3 yıl evvel mezun olan 26 yaşındaki Karan, o sıralarda hayvancılığa merak salması üzerine memleketi Amasya’nın Suluova ilçesine bağlı Harmanağılı köyünde dedesinden kalma ağılı modernize etti. Daha evvel süt sağmayı bile bilmezken satın aldığı jersey ırkı 4 süt ineğinin bakımını ve elde ettiği sütlerin satışını kendisi yapan genç çiftçi, işlerinin artırması üzerine geçen yıl 2 çalışana istihdam sağladı. Yeni doğan hayvanlarına ise adeta gözü üzere bakıp biberonla besleyerek gelişimlerini takip ediyor.
Annelerden teşekkür alıyor
20 ineğinden günde 2 defa yapılan sağım sonrası biriktirilen ortalama 250 litre sütü sabah erkenden paketleyip kent merkezindeki müşterilerine kapı kapı dağıttıran Karan, “Kaliteli bir iş yaptığımızı bilhassa çocuklara sütü sevdirdiğimizden anlıyorum. Zira birçok anneden ‘Çocuğum sizden sonra süte başladı. Öbür süt içemiyor’ biçiminde dönüşler alıyorum” dedi.
“Marka olmayı hedefliyorum”
Hayvanlarının yeminin büyük kısmını kendilerine ilişkin toprakta ürettiklerine değinen Taha Karan, “Doğrudan tüketiciye ulaştırdığımız için de avantajımız oluyor. Şu anda kendi yağımızla kavruluyoruz. Bilhassa Türkiye’de marka olmayı hedefliyorum. İtimat vermeyi ve hep daha güzelini yapmayı hedefliyorum” diye konuştu.
“Devletin sermaye yardımı yapması gerekiyor”
Gençlerin çiftçiliğe yönelmeleri için hayata geçirilen genç çiftçi projesini çok değerli bulduğunu vurgulayıp 500 bin liralık kredi müracaatının kabul edilmesi halinde sürüsüne yeni hayvanlar katmak istediğini belirten Karan, “Türkiye’de bilhassa gençleri çiftçiliğe özendirmek istiyorsak, okuryazar oldukları için hayvancılıkta daha verimli işler yapmaları istiyorsak her şeyden evvel devletin sermaye yardımı yapması gerekiyor. Önemli sermayelere gereksinim duyuyorsunuz” formunda konuştu.
