Kış aylarında bilhassa soğuk algınlığı ve gripten korunmak için bedeni kışa hazırlamalıyız. Bağışıklık sisteminin hastalıklara karşı direncinin attırılmasında beslenmenin hayli kıymetli olduğunu söyleyen Anadolu Sıhhat Merkezi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, “Özellikle sonbahardan kış aylarına geçiş periyodunda meyve ve zerzevat tüketimini artırarak bağışıklık sistemini güçlü tutmalıyız. Havaların soğuması ile birlikte konutta geçirilen vakit ekseriyetle artar, bu durum televizyon ve bilgisayar karşısında yeme isteğini arttırabilir. Meskende geçirilen müddette çok yağlı ve şekerli besinlerden olabildiğince uzak durulmalı. Taze zerzevat ve meyveler günlük beslenmede yer almalı” açıklamasında bulundu.
Kış aylarında C vitamininden güçlü besinleri tüketerek salgınlardan korunulabileceğini belirten Anadolu Sıhhat Merkezi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, “Özellikle karnabahar, lahana, brokoli üzere sülfür içeriği yüksek zerzevatları masamızdan eksik etmemeliyiz. Bu zerzevatları dilediğiniz üzere tüketebilirsiniz. Tavuk yahut etle pişirerek, salata yaparak, haşlayarak yahut zeytinyağlı sos ile tüketebilirsiniz. Tekrar yeşil yapraklı sebzeler de E vitamini açısından varlıklı kaynaklardır ve bol bol tüketilmesi gereken besinler ortasında yer alır. Meyvelerden mandalina, kivi, portakal, nar üzere C vitamini açısından varlıklı besinler tüketmek bağışıklık sistemini korumak ismine önemli” biçiminde konuştu.
Probiyotik dayanağı değerli
Kış aylarında probiyotik takviyesi de bir o kadar kıymetlidir. Probiyotikler, her ne kadar küçük olsa da bilhassa bağışıklık sistemindeki tesirlerinin büyük olduğunu vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, “İçerisinde probiyotik bulunduran en hoş besinler; kefir ve yoğurttur. Bu besinleri her gün tüketmeye itina göstermek bağışıklık sistemi için hayli faydalı. Günde 1 su bardağı kefirin ise kesinlikle tüketilmesi öneriliyor. Bir bardakta günlük A vitamini muhtaçlığının yüzde 10’ununu, kalsiyum gereksiniminin 30’unu ve C vitamini gereksiniminin ise yüzde 4’ünü almak mümkündür. Kefirde bulunan B1, B12 ve K vitaminleri bedenimize her açıdan katkıda bulunur. Kalsiyum ve magnezyum içeriği yüksek olduğu için kemik sıhhatini korur ve kemik kaybını önlemeye yardımcı olur. Yoğurtta ise bağırsak ve bağırsak yollarını hastalıklara neden olan mikroplardan uzak tutan sağlıklı bakteriler bulunuyor” dedi.
Omega-3 bağışıklığı olumlu etkiliyor
Sonbahardan kış mevsimine geçerken omega-3 üzere sağlıklı yağların bağışıklık sistemini güçlendirdiğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, “Balığın haftada 2 kere tüketilmesine ihtimam gösterilmeli. Bilhassa hamsi ve somon üzere balıkların D vitamini içeriği de olduğu için balık tüketerek D vitamini de alabiliriz. Balığın yanı sıra öteki omega-3’den güçlü olan avokado, ceviz ve keten tohumu da bağışıklığı güçlendirmekte faal rol oynuyor” vurgusunda bulundu.
Doktor tavsiyesi olmadan vitamin alınmamalı
Kış aylarında soğuk hava nedeniyle su tüketimimizde önemli bir azalma olduğunu vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, “Özellikle kış mevsiminde su içmeyi unutuyoruz bu durum bedende su kaybına neden olabilir. Bu yüzden günlük 2-2,5 litre su tüketilmesi epey kıymetli. Su içmekte zorluk çekenler sularını; limon, tarçın, gül yaprakları yahut yeşillikler ile renklendirip su içmeyi keyifli hale getirebilir. Unutmamak için de su hatırlatıcı uygulamalardan faydalanabilirler” dedi. Bu mevsim periyodunda yapılan öbür kusurlardan birinin de hastalıklardan korunma niyetiyle tabip tavsiyesi olmadan vitamin ve mineral tabletlerinin tüketilmesi olduğunu söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, “Düzenli ve istikrarlı beslenildiği durumlarda, gerektiğinde beslenme uzmanlarının yardımıyla bireyin özel bir hastalık durumu yoksa, besinlerle günlük gereksinimimize yetecek kadar vitamin mineral alırız. Bu tabletlerin bilinçsiz kullanımı durumunda kansızlık, saç dökülmeleri ve bulantı üzere pek çok yan tesir meydana gelebilir” açıklamasında bulundu.
Kış aylarında metabolizma yavaşladığı için kilo artışı olabilir
Metabolizma sistemi kış aylarında daha yavaş çalışmaya başlıyor. Bağırsak hareketleri bilhassa bu mevsimde azaldığı için besinlerin daha yavaş sindirildiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, “Metabolizmanın az çalışması sonucunda kilo artışı meydana gelebilir. Sabah uyandığınızda aç karnına bir bardak su içerek metabolizmanızı daha faal hale getirebilirsiniz. Kış aylarında kahvaltı öğününü atlamamamız çok değerlidir. Kahvaltıda sindirim sistemimizi zorlamayacak, hafif ve tesirli bir öğün yapılmalıdır. Hamur işleri, poğaça, kızartma, şekerli ve işlenmiş besinler yerine yumurta, peynir, tam buğday ekmeği, zeytin ve meyveden oluşan bir kahvaltı modelini tercih etmeliyiz. Böylelikle istediğimiz vitamin ve minerali bedenimize almış oluruz. Haftanın iki günü tarhana, mercimek üzere bitkisel protein ve baklagil tarafından güçlü çorbalara yer verebiliriz. Kış aylarında havaların soğuk olmasından ötürü hareketlilik durumumuz kısıtlanabiliyor. Bu aylarda konutta oturmak yerine hareket halinde olarak ve spor yaparak bağışıklık sistemini güçlendirebilirsiniz. Kış aylarının bir başka vazgeçilmezleri ise yeşil çaylardır. Ihlamur, adaçayı, nane-limon, zencefil üzere birçok bitki çayını tüketebilirsiniz. Tatlandırıcı olarak bal ve tarçın kullanarak daha kolay tüketmenizi sağlayabilirsiniz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
