Zile İlçe Sıhhat Müdürü Pratisyen Doktor Dr. Feyza Çetin (29) birçok kez diyetisyene giderek kilo vermeyi denedi. Haşimato hastalığı nedeni ile kilo veremeyen Çetin, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi servisine başvurdu. Çeşitli denetimlerden geçen Çetin, beden kitle indeksine nazaran obezite ameliyatı olmasına karar verildi. Prof. Dr. Namık Özkan ve grubu tarafından yapılan mide küçültme ameliyatının akabinde genç tabip sıhhatine kavuştu. 30 kilo veren Çetin’in adeta hayatı değişti. Kilolarından kurtulan Çetin, kendisini uzun müddettir görmeyenlerin tanıyamadığını belirterek, “Ameliyattan sonra uzun mühlet görüşmediğim beşerler beni sesimden tanıyorlar. Birinci başta tanıyamıyorlar. Feyza hocam siz misiniz? halinde çok kez karşılaştım. Adeta tekrar doğmuş gibiyim” dedi.
“MUTLUYUM, UYGUN Kİ AMELİYAT OLDUM”
Kilolu iken yaşadığı problemleri lisana getiren Çetin, “103 kilo idim, hareket kısıtlılığım oluyordu. Çok çabuk yoruluyordum. Merdiven çıkmakta çok zorlanıyordum. Daima yorgunluk hali oluyordu. Ben de bir de Haşimato dediğimiz bir hastalığım vardı. Kilo vermekte bu hastalık beni güçleştiriyordu. Kilo verme sürecimde diyetisyene çok gittim. Sonrasında tekrar kilo aldım. Ameliyat olmama karar verildi Şu an çok mutluyum bu süreçten. 30 kilo verdim. Daha rahat hareket edebiliyorum, merdiven inip çıkarken yorulmam olmuyor. Ben memnunum, düzgün ki ameliyat oldum. Ben yemek yemeyi çok seven biriydim. Yani tok olsam da bir şeyler ekstra yemek isterdim. Ancak bu ameliyattan sonra porsiyonumda, ekstra yemek alışkanlığımda düştü” dedi. 3 çocuk annesi Arife Keyifli (63) da mide küçültme ameliyatı olarak yaklaşık 40 kilo verdi. Sıhhatine kavuşan Memnun, artık kendi işlerini rahatlıkla görebildiğini hayatının değiştiğini söyledi. Diyetisyen kontrollünde 4 ayda 16 kilo veren Hakan Okkalı ise yemek yeme alışkanlığı kazandığını ve nizamlı bir halde kilo verdiğini kaydetti.
VÜCUT KİTLE İNDEKSİ 40’IN ÜZERİNDE OLAN HASTALAR AMELİYAT OLABİLİYOR
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Namık Özkan, obezitenin artık dünyada pandemi olarak tanımlandığını kaydetti. Mide küçültme ameliyatına hastanın beden kitle indeksine nazaran karar verdiklerine dikkat çeken Özkan, “Vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan hastalar ameliyat olabilir. Bunun yanında beden kitle endeksi 35’in üzerinde olup yanında şeker hastalığı, uyku apnesi, kan yağlarının yüksekliği üzere ek hastalığı olan hastalarda bu ameliyatı olabiliyorlar. Son yıllarda şayet hastanın şeker hastalığı varsa ve medikal tedaviyle tedavi edilemiyor ve insülin rezervleri yeterliyse beden kitle endeksi 30-35 ortasında olan hastalarda da bu metabolik cerrahi dediğimiz süreçleri yapılabiliyor. Lakin bunların hiçbiri tek başına kâfi değil. Sonuçta cerrahi süreç yapıldıktan sonra bizim maksadımız hastaya sağlıklı beslenmeyi öğretmek. Ve hayatına antrenmanı katmak. Bu nedenle grubun içinde kesinlikle bir tabip, bir diyetisyen, bir fizyoterapist ve bir psikoloğun olması gerekiyor. Zira hastaların önemli ruhsal dayanak alarak nasıl spor yapması gerektiğini, nasıl idman yapması gerektiğini öğrenmesi gerekiyor. O nedenle tek bir metotla hastalarda yüzde yüz muvaffakiyet sağlamak üzere ya da yüksek muvaffakiyet sağlamak uygun değil” dedi.
1 YILDA 2,5 TON KİLO VERDİLER
Özkan, son 1 yılda obezite merkezinde yapılan obezite tedavisiyle kaybedilen yükün yaklaşık 2,5 buçuk ton üzere bir sayıya ulaştığına dikkat çekerek, “Bu bölgemiz için büyük bir muvaffakiyettir. Ancak biz obezitenin kesinlikle uğraş edilmesi gerektiğine inanan bir takımız. Çoklukla tüm dünyada en sık yapılan ameliyat tüp mide ameliyatı yani lakin hastanın önemli mide fıtığı, reflü üzere hastalıkları varsa yapılan süreçlerde farklı şeker hastalığı varsa bazen bypass da yapılabiliyor. Hastanın beden yüküne nazaran, ek hastalıklarına nazaran hangi ameliyatı yapacağımıza karar veriyoruz. Her hasta için tek bir metot, her hasta için uygun değil zaten” sözlerini kullandı.
AMELİYAT OLACAK HASTALAR AYRINTILI DENETİMDEN GEÇİRİLİYOR
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Hastanesi Aile Hekimliği Anabilimdalı Öğretim Vazifelisi Dr. Elif Erdoğdu Ceylan, hastaların obezite ameliyatı olup olmayacağına ayrıntılı ölçümlerden sonra karar verdiklerini söz ederek, “Hastamızın cerrahi tedavi mi olması lazım? Diyetle, antrenmanla mi devam etmemiz lazım? Yoksa medikal yani ilaçla mı tedavi olması lazım? Buna karar verip bir yol izliyoruz. Buradaki en büyük fark biz hastamızı nizamlı olarak takip ediyoruz. Yani bir sefer görüp bırakmıyoruz. Ve daima denetimlere çağırıyoruz. Rastgele bir kan bedellerinde değişiklik olmuş mu? Ya da zayıflamasında durma olmuş mu? Bunları yakından takip ediyoruz” diye konuşu.
