Olay, geçen 28 Temmuz’da, Konak ilçesi Mersinli Mahallesi’ndeki iş yerinde meydana geldi. Deniz Özarslan, boşanma basamağındaki eşi Ezgi Özarslan’ın çalıştığı iş yerine geldi. Çıkan tartışmada Deniz Özarslan, belinden çıkardığı tabancayla eşinin başına ateş edip, kaçtı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sıhhat takımları sevk edildi. Özarslan, ambulansla Sıhhat Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Ezgi Özarslan’ın beyin mevti gerçekleşti. Özarslan’ın ailesi, kızlarının organlarını bağışlama kararı aldı. Sıhhat Bakanlığı ile yürütülen yazışmanın akabinde Özarslan’dan koronavirüs testi için örnek alındı. Test sonucunun müspet çıkması nedeniyle Özarslan’ın bağışlanan organları alınamadı. Beyin mevti gerçekleşen ve bir müddettir makineye bağlı yaşayan Ezgi Özarslan, 11 Ağustos’ta hayatını kaybetti. Özarslan’ın cenazesi Urla’da kılınan cenaze namazının akabinde Özbek Mezarlığı’nda toprağa verildi.
KATİL BULUNAMADI
Deniz Özarslan’ın yakalanması için başlatılan soruşturma sürerken bayan dernekleri de olayın şüphelisinin yakalanması için Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu Bayan Meclisleri de afiş çalışmalarına devam ediyor. Birinci olarak İzmir’de kentin işlek noktalarına yapıştırılan ve Deniz Özarslan’ın fotoğrafının da bulunduğu ilanlara, ‘Ezgi Zerkin’in katili Deniz Özarslan nerede?’ yazılırken, diğer kentlere de afişler yapıştırılmaya başlandı. Kırklareli, Tekirdağ, Sakarya, Adana, Isparta, Ankara, Eskişehir, Gaziantep, Antalya, Kocaeli, Manisa, İstanbul, Balıkesir, Niğde, Düzce ve Samsun’da da Özarslan’ın fotoğrafının da bulunduğu ilanlara, ‘Ezgi Zerkin’in katili Deniz Özarslan aranıyor’ yazılı afişler işlek caddelerdeki duvarlar ve direklere yapıştırıldı. Bu kentlerin yanı sıra farklı kentlere de bu afişlerin yapıştırılacağı öğrenildi.
‘HAYAT DEVAM ETMİYOR’
Ezgi’nin kardeşi Hazal Zerkin, geride kalan müddette Deniz Özarslan’a ilişkin hiçbir müsaade olmadığını söyledi. Zerkin, “Katili gören hiç kimse yok. Yalnızca olaydan sonra dolmuşa bindiği tespit edilmişti. Fakat ne hikmetse indiği görülmüyor. İşin bu tarafıyla uğraşmaktan kendi acımı yaşayamadım. Hayat artık bizim için devam etmiyor. Ailemizden biri kaybettik. Ablamla birlikte platformlarda daima vardık. Bayan dayanışma derneklerinde, bayan meclislerinde bulunduk. Lakin bizim başımıza da geldi. Bir yerden başlamak gerekiyor deniyor lakin başlanmıyor. Herkes olayı unutsa bile biz her dakikamızda bu acıyla yaşıyoruz. Ablam birinci değil, son da olmayacak” dedi.
