Mustafapaşa Mahallesi’ndeki 3 katlı binanın 2’nci katındaki meskende, evvelki gün yangın çıktı. Konuttan yükselen dumanları görenlerin ihbarıyla polis, sıhhat ve itfaiye takımları geldi. Yangını söndüren itfaiye erleri, Büşra Kabataş’ın cansız vücuduyla karşılaştı. İnceleme sonrası Kabataş’ın cenazesi, otopsi için morga götürüldü. Gebze Atatürk Anadolu Lisesi 11’inci sınıf öğrencisi Kabataş’ın cenazesi, dün toprağa verildi.
POLİS, YANGIN SONRASI CİNAYETTEN ŞÜPHELENDİ
Olayın akabinde polis, geniş çaplı soruşturma başlattı. Kanıtlardan yola çıkan takımlar, olayın bir cinayet olabileceği ihtimali üzerinde durdu. Takımlar, yangının Büşra Kabataş’ın öldürülmesinin akabinde kanıtları karartmak için çıkarıldığını tespit etti. Polis, Kabataş’ı öldüren kişinin, anne Aylin Çetin’e platonik aşk besleyen Taner Yaylacı olduğunu belirledi. Kaçma hazırlığındaki Yaylacı, olaydan 2 saat sonra Zonguldak’a gitmeye çalıştırken yakalandı. Gözaltına alınan Yaylacı, süreçlerinin akabinde sevk edildiği adliyede tutuklandı.
MERDİVENLERDE BIÇAKLAYIP, YATAĞINDA YAKMIŞ
Evin bulunduğu sokakta 2 gündür müşahede yapan Yaylacı’nın olay günü anne Aylin Çetin’i öldürmek için geldiği fakat meskende karşılaştığı Büşra Kabataş’ı öldürdüğü öğrenildi. Meskenin kapısında bekleyen Taner Yaylacı’nın, okula gitmek için kapı önünde ayakkabılarını giyen Büşra Kabataş’ı görüp, yakaladığı akabinde merdivenlerde bıçakladıktan sonra odasına götürüp boğduğu, üzerine yorgan örtüp, getirdiği yanıcı unsur ile yaktığı belirtildi. Ayrıyeten incelemede, yanıcı unsur kutusunun Büşra Kabataş’ın ellerine tutuşturulduğu belirlendi.
‘BENİMLE EVLENMEK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ’
Taner Yaylacı ile çalıştığı fabrikadan tanıştığını söyleyen Aylin Çetin, “Kendisini 2015 yılından beri tanıyorum. Fabrikada sendikal davalar nedeniyle işten çıkarıldı. Bunu benim yaptığımı düşündüğü için, işten çıktıktan sonra bana sevgi sözcükleriyle yaklaştı. Oysa intikam almak amaçlıymış, baştan inanmamıştım lakin daha sonra düşündüm. Zira uzun yıllar tanıyorum. Benimle evlenmek istediğini, beni sevdiğini söyledi. Sıhhat sorunlarım yüzünden kendisi ile evlenemeyeceğimi söyledim. O da bana hürmet gösterdiğini söyledi. Benim iş çıkışlarıma çok fazla gelmeye başladı. Gece mesaisinden çıktığımda, saat gece 1’de kapının önüne geliyordu. Kapımın önüne gelmesini istemedim, buna reaksiyon gösterdim. ‘Her dakika karşıma çıkma, gecenin bir vakti konutumun önüne gelme’ dedim” dedi.
‘SADECE REDDETTİM DİYE ÇOCUĞUM ÖLDÜRÜLDÜ’
Büyük bir acı yaşadığını belirten Çetin, “En son çarşamba günü geldi, meğer o gün almaya geldiği canmış. ‘Beni öldürmeye gelmiş’ diye düşünüyorum. Sonra gitti, cuma günü sabah işten çıkmıştım. Konuta gelmedim, hastaneye gittim ve çocuğum okula gitmek için hazırlanırken; sanırım ayakkabılarını giyerken kapıda yakalamış. Daha sonra çocuğumu içeriye atmış, bıçaklayarak öldürmüş. Daha sonrasında boğup, üzerine yorganı örterek ateşe vermiş. Yalnızca reddettim diye çocuğum öldürüldü. En ağır biçimde cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.
Suçlunun en ağır formda cezalandırılması gerektiğini söyleyen Büşra’nın ablası Başak Kabataş ise “Benim yüreğim yandı, diğer hiçbir bayanın, hiçbir çocuğun, hiç kimsenin canı yanmasın. Taner Yaylacı’nın en ağır biçimde ceza almasını istiyorum. Kimsenin yüreği bir daha yanmasın” tabirlerini kullandı.
‘İKİ GÜNDÜR KONUTUN ÖNÜNDE BEKLİYORDU’
Taner Yaylacı’nın emniyette verdiği birinci tabir de ortaya çıktı. Yaylacı sözünde, “İki gündür meskenin etrafında müşahede yapıyordum. Olay günü Aylin Çetin’i görmedim kapıda kızı ile karşılaştım. Öldürdükten sonra kanıtları yok etmek için meskeni yakmak istedim. Meskenden çabucak uzaklaştım ve Zonguldak’a gitmek isterken polisler yakaladı” dediği öğrenildi.
