Günlük hayatın vazgeçilmezi olan su tüketiminde tercihler sıhhate tesir ediyor. İçme suyunun sahip olduğu kıymetler, bedeninize olan tesirleri dikkate alındığında hangi suyun tüketilmesi gerektiği sorusu kıymet kazanıyor. Farklı prosedürlerle arıtılarak kullanılan suların inançlı ve sağlıklı olmadığına dair bilimsel delillerin her geçen gün arttığını vurgulayan Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji uzmanı Prof. Dr. Müfit Zeki Karagülle, inançlı ve sağlıklı su tercihinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattı.
Uzmanlara nazaran hem hayatımız hem de bedenimiz için değer taşıyan birincil kaynak su tüketimi insan sıhhatine birçok yarar sağlıyor. Fakat içme suyunun sağlam bir kaynaktan tercih edilmemesi bu yararın önüne geçerek, sıhhat meseleleri yaşanmasına yol açıyor.
Su arıtma aygıtlarının sudaki ziyanlı kimyasal ve mikrobiyolojik içerikleri filtrelerken sağlıklı beden fonksiyonları için gerekli olan suda çözünmüş bulunan muhakkak başlı mineralleri de sudan uzaklaştırdığını kaydeden Prof. Dr. Karagülle, “Bu halde aslında saf su elde edilmiş oluyor. Saf su sanayide soğutma sistemlerinde, ilaç üretimlerinde, araçların akülerinde, ütülerde ve birçok alanda yaygın olarak kullanılmaktadır lakin içme suyu olarak uygun değildir. Tabiatta hiçbir canlı saf su tüketmez, tabiatta esasen saf su bulunmaz. Hayvanlar ve bitkiler doğal yeraltı ve yüzey suları ile sağlıklı beslenirler. Saf suyun içme suyu olarak tüketimi, beşerler için de sıhhatsiz bir seçenektir. İçme suyu olarak öncelikle doğal ve istikrarlı mineral içeriği olan, tabiatta korunmuş halde bulunan doğal kaynaklardan elde edilen, denetlenen inançlı ve sağlıklı şartlarda tüketime sunulan sular tercih edilmelidir” formunda konuştu.
“Arıtılmış suları denetleyen bir sistem bulunmamaktadır”
“Arıtılmış su ile doğal kaynak ve doğal mineralli suyu sıhhat açısından kıyasladığımızda arıtılmış suyun doğal mineralli su ve kaynak suyundan daha sağlıklı ve inançlı olduğunu tez etmek mümkün değildir” diyen Zeki Karagülle, konuşmasına şöyle devam etti: “Arıtma aygıtlarındaki tüm arıtma usul ve teknikleri sudaki ziyanlı kimyasal ve mikrobiyolojik bileşenleri arıtırken sıhhat için faydalı ve gerekli olan tüm mineral ve bileşenleri de sudan uzaklaştırmaktadır. Sonuçta elde edilen saf su niteliğinde, neredeyse sıfır mineral içeren bir yapay sudur. Ayrıyeten bu aygıtlardan elde edilen suların niteliklerine ait rastgele bir yasal düzenleme ve kontrol düzeneği bulunmamaktadır. Meğer ambalajlanıp tüketime sunulan doğal kaynak ve doğal mineralli sular yasal düzenlemeler mucibince hem üretici kuruluşlar tarafından dolum tesislerinde hem de Sıhhat Bakanlığınca daima bir kontrole tabidirler.”
“Su paketlenip tüketime sunuluyorsa sağlıklı olmak zorundadır”
Ambalajlı suların, su kaynaklarından tüketiciye ulaşana kadar her kademede Sıhhat Bakanlığı tarafından nizamlı olarak hem tesislerden hem de satışa sunulan yerlerden alınan numunelerle denetlendiğini tabir eden Karagülle, şunları söyledi: “Şunu unutmamalıyız, bir su paketlenip tüketime sunuluyorsa sağlıklı olmak zorundadır. Doğal mineralli sular ve kaynak sular yeraltında pak olarak bulunur. Suyun yeraltından çıkarılması ve ambalajlanmasının memleketler arası standart ve kriterleri vardır. Türkiye’deki düzenlemeler bu kriterlere büsbütün uyumludur. Ülkemizde ambalajlı suları üretim müsaadesi verme ve denetleme yetkisi Sıhhat Bakanlığı’ndadır. Ambalajlı sular, su kaynaklarından tüketiciye ulaşana kadar her evrede Sıhhat Bakanlığı tarafından sistemli olarak hem tesislerden hem de satışa sunulan yerlerden alınan numunelerle daima kontrollere tabi tutulmaktadır.”
“Arıtılmış sular orta ve uzun vadede sıhhat sorunları yaratıyor”
Arıtma süreci ile suyun içinde doğal olarak bulunan minerallerin uzaklaştırıldığını, bunun sonucunda suyun pH kıymetlerinin de önemli oranda düştüğünü aktaran Zeki Karagülle, sözlerini şöyle tamamladı: “Vücudun birçok temel fizyolojik fonksiyonu için gerekli olan kalsiyum, magnezyum, sodyum, klorür, bikarbonat ve sülfat üzere değerli bileşen ve minerallerin günlük beslenmede kâfi seviyelerde alınmasında gün uzunluğu tüketilen doğal mineralli ve kaynak sularının faydalı olduğu artık bilimsel bir gerçek. Meğer mineralsiz arıtılmış suların içilmesinin orta ve uzun vadede sıhhat sorunları yaratabildiğini gösteren bilimsel çalışmalar var. Bedenin elektrolit, sıvı, mineral ve pH istikrarında oluşan bozulmalar ise fizyolojik süreçleri olumsuz etkiliyor. Bu bahiste yapılan çalışmalar arıtılmış su tüketiminin, hipertansiyon üzere kalp, damar ve osteoporoz üzere kemik sıhhati sorunlarına yol açabileceğini, ayrıyeten okul çağındaki çocuklarda büyüme geriliği, diş çürükleri ve yetişkinlerde birtakım kanser tiplerine neden olabileceğini ortaya koyuyor.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
