Seyhan ilçesi Mithatpaşa Mahallesi’nde 1989’da arsa sahibi Hasan Öztanrıören ile anlaşan müteahhit M.S. ve A.B., 1 blok arsa sahibine vermek üzere toplamda 3 bloklu projenin üretimine başladı. Argümana nazaran müteahhitler, birinci olarak kendilerine ilişkin bloğun üretimine başlayıp, 8 katlı toplam 24 daireyi satışa çıkardı. Birden fazla müşterisine senetle daireleri satan müteahhitler, 1995 yılında meskenleri teslim etti lakin projede yer alan 2 bloğu tamamlayamadan iflas ettiğini duyurdu. Şirketin iflas etmesinin akabinde tapularını alamayan mesken sahipleri tüzel süreç başlattı.
3 MÜTEAHHİT DEĞİŞTİ
2004’te arsa sahibi, öteki bir müteahhitle anlaştı ve 2 bloğun üretimine başlandı. Mesken sahiplerinden tapu karşılığında 12 bin 500 lira ek para toplayan müteahhit, binanın 5’inci katına geldiğinde arsa sahibiyle tartışıp, yapmış olduğu 5 katlı binayı da yıktırdı. Birebir yıl arsa sahibi, hayatını kaybetti. O günden bu yana hiçbir süreç yapılmayan arsa ve binalar için Hasan Öztanrıören’in 13 mirasçısı harekete geçti. Mirasçılar, 6 ay evvel öbür bir müteahhitle görüşmeye başladı. Müteahhit konut sahipleriyle görüşüp, mevcut yapılan apartmanın da yıkılması gerektiğini, 800 bin lira karşılığında ise mesken sahiplerine yeni daire vereceğini taahhüt etti. Tapuları olmayan konut sahipleri ise parasını verip aldıkları meskene bir sefer daha para ödemek istemediği için teklifi kabul etmedi.
ÇÜRÜK RAPORU ALDIRDILAR
Bunun üzerine argümana nazaran, arsa sahibi ve müteahhit, binaya çürük raporu aldı. Yıkım kararı verilip, binanın boşaltılması istendi. Çürük raporuyla birlikte 24 dairenin elektrik ve suyunun da kesilmesine karar verildi. 27 yıldır oturdukları kendi meskenlerinden çıkartılmak istenenler bu duruma reaksiyon gösterip, çürük raporunun adapsız bir formda alındığını tez edip, iptal edilmesi için hata duyurusunda bulundular.
‘BİZİ TAHLİYE ETMEYE ÇALIŞIYOR’
Hukuki sürecin devam ettiğini belirten konut sahibi İbrahim Toygar (69), “Bizim muahede yapıp para ödediğimiz müteahhit iflas edip kaçtı. Şimde arsa sahibinin avukatı özel bir şirketle anlaşarak ‘karot’ testi aldırdı. ‘Karot’ testi aldıkları beton, asansör duvarından alındı. Asansör duvarı perde duvar. Binanın kolonlarından almadılar. Daha evvelden alınan tüm ‘karot’lar kolonlardan alındı ve sağlam çıktı. Buradan tüm yetkilere sesleniyorum ‘Lütfen binamıza tekrar karot testi alın’. Binamızın sağlam olduğu ortaya çıksın. Buna rağmen bizi tahliye etmeye çalışıyorlar. Elektrik ve su verilen bir bina. Arsa sahibi ve müteahhit bize dava açtı. Bina riskli diyorlar. Elektrik ve suyumuzu kestirmekle tehdit ediyor” diye konuştu.
‘BABAM YILLARCA SENET ÖDEDİ, TAPUSUNU GÖREMEDEN ÖLDÜ’
İsmail Karakuzu (46), 1995 yılında babasının 89 senet ödeyerek meskeni teslim aldığını belirtip, “Bizim davalarımız hala devam ediyor fakat karşı taraf bize ruhsal baskı yapıyor. Babam yıllarca buranın senetlerini ödedi. Tapusunu göremeden öldü. Biz davamızı açtık. Bizi konutumuzdan atmak istiyorlar. Buradan yetkililere sesleniyorum. Devlet büyüklerimiz buraya gelsin. Karot örneğini alsın. Şayet bu bina hakikaten çürükse biz bir dakika durmaz binayı boşaltırız” dedi.
‘ARSA SAHİPLERİ KENDİ YERİNDE OTURAMIYOR’
Arsa sahibinin mirasçılarının avukatı İsa Ayanoğlu ise asıl mağdurun müvekkili olduğunu, müteahhittin kontrata uymayarak, vaat edilen bloğu arsa sahibine teslim etmediğini belirtti. Ayanoğlu, şunları kaydetti:
“Arsa sahipleri 33 yıl evvel yaptıkları muahedenin karşılığında tek bir daire bile alamadı. Arsa sahiplerimiz kendi yerinde oturamıyor. Mesken sahiplerinin ödendiğini tez ettiği paralar, müteahhide gitti. Muhatap biz değiliz. Bize para ödenmedi lakin yıllardır yerimiz kullanıldı. Bu bina resmi kayıtlara nazaran çürük raporu alınmış bir bina. Yıkım kararı verildi. Toplamda 24 dairenin 19’u ile inşaat maliyetine yeni mesken verme karşılığı anlaşıldı. Ayrıyeten bu şahıslara bizden kaynaklanmayan durum olmasına karşın 25 bin lira kira yardımı da yapıldı. Onlar da arsa sahibi de mağdur oldu.”
Yeni mutabakat yapılan müteahhitlik firması ise yaşananlarla ilgili rastgele bir açıklama yapmadı.
